Korkma
İstiklal ve istikbal marşımız korkma diye başlar.
Düşman ise bölücülere ve yıkım taşeronluğunu yapanlara bunu öğretir iken öz benliğini melez müslüman kimliği ile kaybedenlere korku salarak esir almaya kalktı.
Göğsünde cesaret madalyası taşıyanlar Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret ederek ayyaş derken işte o korkuyu büyütme çabası
Dijital devrim nedir ?
İnsan hafızasını yormamayı amaçlamaktır. Her şeyi birkaç GB depo alanına sıkıştırıp bir gün kullanacağım sanrısıyla biriktirmektir. Belki de hayata bir ekranın ardından bakmaktır . Çocuklarımızın gözlerini fotoğraflarda görmektir. Kamera ışığıdır, perspektiftir, açıdır. Ve bütün bunlarla birlikte hayatı
"Kitap, okumak, anlamak..." deyince biraz da bu konulardaki din kisvesi altına saklanmış algısal hatalarımızdan bahsetmekte yarar görüyorum. Bilirsiniz: "Meal olmaz, meal aslını tutmaz." denir hep. İslam ilahi bir din ise, Allah kitabın aslını sadece Araplara, geri kalan 7 milyar insana ise aslını tutmayan, yanlış anlamalara yol açan bir suretini göndermiş olabilir mi? Allah böyle bir adaletsizlik yapar mı? Sözde aslını tutmayan bir eserden insanları imtihana çeker mi? Yoksa 7 milyar insanın tek tek Arapça öğrenmesi mi gerekir? Bu, pratikte mümkün müdür? Tüm Araplar Arapça hocası olsa, yeryüzündeki tüm mevcut sınıflar Arapça kurs merkezi haline getirilse bile böyle bir şeye imkân olabilir mi?
Bazı gelişimsel aşamaların zamanında gerçekleşmesi Elbette önemli ancak Unutmamak gerekir ki hayat telafi ile beslenir ve sökülüp yeniden örülmenin dinlenip yeniden yürümenin silinip yeniden çizilmenin Ahengi ile rengini bulur.
.
Içimde kaldı cümlelerine bu ifade yani içinde kaldı ifadesi hayat boyu istenilmeyen bir işi en iyi şekilde yapmak
Ailemizde hatta köyümüzde okuyan tek kişi sensin. Dışarlara gittin geldin, yabancı diller öğrendin, hala elinde kitaplar okursun da okursun. Çocukluğunda da eline ne geçerse, bir ağacın gölgesine oturup kafanı kaldırmadan boyuna okurdun. Lakin, sonunda dönüp dolaşıp gelip buraya yerleştin, bu tarlalardan, bayırlardan kurtulmak için okumadın mı sen? Bütün bu bilgiler ne işe yarıyor anlamadım gitti, şimdi aramızda bir fark yok gibi. Anlamadım ben bu işten bir şey... Şöyle şehirlerde lüks içinde yaşasaydın, memuriyette kalsaydın da yükselseydin bari. Daha iyi olmaz mıydı? Para kazanamadın!.. Dağlar ne güzel, şu tarlaların renklerine bak demekle olmaz bu iş. Para kazanmak, güçlü olmak lazım. Geçen gün kahvede 'şu senin oğlun ne biçim yav, koca Nuri' diyorlar bana 'ayağında eskimiş bir pabuç, üstü başı dökük, okumuş adam öyle mi olur?'. Arabanı koydun garaja, orada öylece eskiyor, bin şöyle arabana, çarşının içinden fiyakayla şöyle bir geç. Hayatın tadını çıkarmayacaksan, para kazanmak da, okumak da neye yarar?