Hayal Kırıklığı...
Kitabın sonu, birbirini seven bir çiftin sıcaklığı ne kadar güzel olsa da inanılmaz hayal kırıklığı yaşadım. Birinci ve ikinci kitapta sürekli aynı konuların tekrar etmesi beni çok yormuştu. Bir türlü sonuca varamamak, ha geldi ha gelecek, ha gitti ha gidecek, ha söyledi ha söyleyecek diyip durmak yormuştu. Sadece birinci kirap
Anlatmaya nasıl başlasam bilemiyorum. Ben inceleme yapma konusunda acemiyim.Normalde bir kitabı okuyunca kitabın arkasına notlar alırım,bitirdiğim tarihi yazar karakterler ile ilgili küçük incelemecikler yapar,sonrada raftaki yerine bırakırım.Ama yedi duraklık uzun bir okuma yolculuğundan sonra yol arkadaşım Proust ‘a okuyup hemen rafa kaldırma
eğer gerçek bir edebiyatseverseniz, hayatınız boyunca okumak istediğiniz kitapların listesini yaparsanız ömrünüzün hepsini okumaya yetecek kadar uzun olmadığını görürsünüz. bunu gören insanlar o yüzden "ölmeden önce okunması gereken 1000 eser" gibi listeler yapıyor. kitap okurken seçici olmak önemli.
bir süredir klasik romanlar
Erich Fromm(1900-1980): Ruhbilimci, toplumbilimci, düşünür ve yazardır. 1900'da Almanya'nın Frankfurt kentinde doğmuş, 1980'de İsviçre'de vefat etmiştir.
Erich Fromm bu kitabında, sağlıklı ve hastalıklı sevginin ne olduğunu, ona neden büyük bir istekle sarıldığımızı, neden insanın bir varolma sorunu haline geldiğini anlatıyor. Anne sevgisinden
Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar
güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin
okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir arasındaki
seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkanı
kalır mı?
Evet, kitap okumak bir sanattır ;belki de yazmak kadar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari(okuyucu) ile muharrir arasındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkanı kalır mı?
Tereddüdün İki Yüzü
16.11.2020 - Ülker Gündoğdu
Tereddüdün İki Yüzü
İnandığın, kendini vereceğin, teslim olduğun, hayatı sana anlatan kitapların bir kahramanı ile hakikatı bulmak için peşinden gidersiniz ve aradığınızı kitaplarda bulursunuz. Kitaplar, içlerinde barındırdıkları unsurlar bakımından farklılıklar gösterir. Özellikle romanlar,
Ben, dedi, okuduğum kitabın kahramanlarını sevmek isterim; onları dostum farz ediyorum, hep kendileriyle beraber yaşıyorum ve yanımdan ayrılmalarını istemiyorum. Onun için bir kitabın kahramanını... Hatta pek çok sevmeliyim. Senelerce aynı kitabı tekrar tekrar okuduğum vardır. Öyle bir kitap arıyorum ki bütün hayatımda bıkmadan hep onu okuyayım.
- Müfritsiniz.
- Belki; bence kitap demek bir defa okumak için yazılan şey değildir. Bazı tanıdıklarım haftada üç dört tane okuyorlar. Onlara hayret ediyorum. Kitap. Nasıl diyeyim... İçinde yaşadığımız ev gibi olmalı, vatan gibi olmalı, ona alışmalıyız, bağlanmalıyız, köşesini bucağını gayet iyi tanımalıyız, her noktasına hatıralarımız karışmalı. Değil mi? Bir musiki parçası gibi... Her vakit başka başka eserler okuyanlar, iki üç günde bir dostlarını, evlerini, vatanlarını değiştiren insanlara benzemezler mi? Belki bunun için her yerde pek çok kitap çıkıyor, fakat iyileri ne kadar az.
- Evet, kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat. Onun için muharrirler, yalnız muharrirlerin okuması için yazmalıdırlar. Kari ile muharrir arasındaki seviye aynı derecede olmazsa anlaşmanın imkanı kalır mı?