"ZULÜM DÜZENİNİ YIKMALIYIZ"
Mutlaka okumalıyız ki, Türkiye'nin karanlığı gitgide ufalsın da, bir gün tam karanlıksız bir Türkiye oluşsun. Okuya okuya, yaza yaza bir ‘umut' büyüyecektir gönüllerimizde, yurdumuzda, yeryüzünde. Tüm putçulukların, tüm zulüm düzenlerinin bir bir yıkılması, kendi uygarlığımıza dönülmesi umududur bu ‘umut'.
Batıcılar, Türkiye'nin İslami yönde ilerlemesini durdurmak, Müslümanların birliğini bozmak için bütün dünyada tuzaklar kurmaktadır. Türkiye'nin Müslüman halkı da, kişi ya da parti çıkarlarını değil, ümmetin çıkarlarını gözeterek bu tuzakları boşa çıkarmalıdır. Başarının anahtarının birlik olduğunu unutmamalıyız.
Önemli olan şudur: şirke teslim olmamış bütün vicdanlar, Batı emperyalizmine karşı, Batı emperyalizminin İslam coğrafyasındaki ve özellikle Tükiye'deki simgelerine karşı, bir cephe oluşturmalıdır. Dikkatini, enerjisini bu simgelerin oluşturduğu karanlıkla savaşa yoğunlaştırmalıdır.
Ve tüm sorun, “Benim karnım tok, sırtım pek olduktan sonra…” cümlesinin arkasını getirmemektir ve değişmeyen yasayı unutmamaktır: cüz'î kurtuluş yok; kurtuluş külli.