Kitabı bitirdiğimde zihnimin içinde uzun bir sessizlik (ki bu çok nadiren gerçekleşir) olduğunu hatırlıyorum. Sanki bir konu hakkında söylenmesi gereken her şey söylenmiş de benim payıma salt takdir içeren bir sessizlik düşmüş gibi... Kitabın içinde geçen bir Kafka alıntısıyla anlatacak olursam; bu kitap, benim için "görkemin önünde ormanın
YARININ ADAMI
III - YA İSTİKLAL YA ÖLÜM
Mustafa Kemal konuştu..
"Millî hâkimiyete dayanan, tam bağımsız Türk devleti teşkil etmek.. Hedefimiz bu olacaktır. Kolay şey değil.. İhanetlerle karşılaşacağımız muhakkaktır. Saray, hükümet ve yabancılar ilk andan itibaren harekete geçecektir. Millî mücadele aleyhine isyanlar ve ihtilaller
["Kadınlar değişmezse, eğitilmezse, cesaretlenmezse bir ülkede değişim de devrim de olmaz"]
Bu alıntı ile başlamak istedim.Yıllar geçse de bu cümle hâlâ önemini koruyor!
"Keşke.."
Keşke Yakın tarihimize ışık tutan ,irdeleyen,bazen eleştiren,okurunu da o yıllara götüren, yaşatan bir kitap.
Köy Enstitüleri'nin
Bülbülü Öldürmek kitabı; bilinen Dünya klasikleri arasında edebiyatseverlerce dönemini aşan birtakım sosyal konularda akis uyandırmış otobiyografik bir eser.
Kitapta,Amerika'nın güneyinde bulunan Maycomb kasabasında
Muhteşem..Beğenmek ne kelime bayıldım...Bunu okumayan Tefsir okudum demesin!!!
''İlmî ve fikrî çalışmalarını önceleri daha çok Kur’an’ın edebî i‘câzı üzerinde yoğunlaştıran Seyyid Kutub, daha sonra Kur’ân-ı Kerîm’den ilham alarak hazırladığı makalelerini “Fî Ẓılâli’l-Ḳurʾân” başlığı altında el-Müslimûn dergisinde yayımlamaya başlamış,
Bir kitaba hiç sıkı sıkı sarılmak istediniz mi?
Ben istedim… Meursault’a, onun katı umursamazlığına, yaşamı bütünüyle saçmalıktan ve sıradanlıktan ibaret görüşüne, basitliğine, hissizliğine, hislerine sarılmak istedim.
Hepimiz hayatlarımızı, toplumun normlarına ve değer yargılarına göre şekillendiriyoruz, aksine davranmamızın sonucu yine
Gençleri arkadaş kümelerinden ayırmak yerine kümeleşmeyi desteklemek, örgütlemek gerekir. En olumsuz kümeler sokaklarda oluşan, okumayan gençlerin kümeleridir. Gençler takım sporlarına, gençlik merkezlerinde çeşitli uğraşlara yönlendirilerek olumlu sonuçlar alınabilir. Bir mahalleye dikilecek iki basket potası o çevrenin gençlerini aylaklıktan, haylazlıktan kurtarabilir. Gençlik merkezlerinde gençler toplu çalışmalara seve seve katılırlar. İyi tasarlanmış toplum kalkınması etkinliklerinde gönüllü olarak görev alabilirler. Aslında gençler bu tür çalışmaları erişkinlerden daha büyük bir coşkuyla benimserler.