İnsanlar aslında aydınlıktakiler ve karanlıktakiler olarak ikiye ayrılır. Karanlıktakilerin sayını azaltıp aydınlıktakilerin sayısını çoğaltmak, işte hedef budur.
Herkese merhaba
Bazı kitapları yorumlarken çok zorlanıyorum. Sanki haddim değilmiş, kelimelerim yetersiz kalacakmış , hislerimi doğru yansıtamayacakmış gibi hissediyorum. Bu kitap ta benim için öyle oldu. İskender Pala'yı yıllar önce Şah Sultan kitabı ile tanımış , dilini çok beğenmiştim. Yıllar sonra Kaan Murat Yanık okurken İskender
Goethe der k i :
- Okumayan insanlar, okumanın ne kadar çabaya, ne kadar zamana
mal olduğunu bilmiyorlar. Ben bunu öğrenmek için seksen yılımı
verdim. Yine de öğrendim diyemem.
Ondan, aşağı yukarı yüz yıl sonra dünyayı ünlendirmiş olan Oswald
Spengler (1880-1936), bir büyük sanat olarak, okumanın, Goethe
çağında yine de ayakta durduğunu ileri sürer. Ne ki bu büyük
sanat yirminci yüzyılla ortadan silinecektir. Basılı şeyler topluca ve
üstünkörü olarak okunacaktır. Spengler, okurların genellikle kitabın
içgücünü yerlere yıktığını da savunacaktır.
Fransız romancısı ve eleştirmeni Henry Bordeaux da okumayı
sadece yazı yazanların yüklendiğini söylemek yürekliliğini gösterir.