zeyb

zeyb
@okurgunlugum
"Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır." Bakara 107
Demek ki, eşler arasındaki özel hayat, ayni zamanda bir sadaka yani sadakattir. Aslnda bu iliski, eslerin hem Allah'a hem de birbirlerine olan sadakatlerinin bariz bir göstergesidir. Zira yaratılışlarının gereği olan bu tabii ihtiyaçlarıni sadece Allah'in kendilerine helal kıldığı ölçüler içerisinde giderirler. Ve aralarında var olan "ağır bir sözlesme" niteliğindeki nikâh baği sebebiyle, birbirlerine sadakat gösterirler. Helâl çerçevede birbirlerini tatmin ve teskin ederler ve asla biri diğerini aldatmaz. Bu nedenle de Rahmet Elçisi'nin ifade ettigi gibi, özel hayatlarını dahi ecir ve sevap vesilesine dönüsturebilirler.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
"Helal bellidir haram da bellidir. İkisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli seylerden sakınırsa, dinini ve ırzını (serefini ve namusunu) korumus olur", diyen Nebi (s.a.s) aslında dinin korunması ile kişinin haysiyet ve itibarının korunmasını eş değer kabul etmiştir.
Sayfa 94 - Buhâri, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.Kitabı okudu
"Biz şüphesiz Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz. Allah'ım! Musibetimin ecrini bana ver, bana kaybettiğimden daha hayırlısını ver!" duasını okumaktan başka bir şey gelmiyordu Ümmü Seleme'nin elinden. Çünkü başına bir musibet gelen kimse bu şekilde dua ederse Allah'ın mutlaka onun duasını kabul edeceğini işitmişti Allah Resûlü'nden.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nişan, evlilik gibi bir birliktelik değildir. Sadece iki tarafın birbirini tanımaları için bir fırsattır, evliliğe bir ön hazırlıktır. Nikâh akdi yapılana kadar geçen süre içinde, tarafların birbirlerini ve yeni aileyi tanıma şansı bulduğu nişan dönemi, bir anlamda evlilik vaadidir. Ancak evlilik mecburiyeti getirmeyeceği gibi, taraflara evliliğin verdiği beraber yaşama hak ve yetkisini de tanımaz. Dolayısıyla nişanlılar, mahremiyeti kaldıracak tarzda birlikte olamazlar, evliler gibi hareket edemezler. Diğer taraftan, çiftlerin, resmî nikâhlarını kıydırmadan önce, aralarındaki mahremiyeti kaldırmayı dolayısıyla rahat hareket edebilmeyi sağlamak amacıyla dinî nikâh yapmaları zaman zaman sosyal ve ahlaki sakıncaları beraberinde getirebilmektedir.
Buna göre İslâm'ın öngördüğü nikâh, tarafların karşılıklı rızası ve gönül huzuru, şahitlerin tanıklığı, aile büyüklerinin onayı ile gerçekleşen aynı zamanda herkese ilan ve kadın için belirlenen mehir gibi şartları taşıyan nikâhtır.
Reklam
Kur'an'da, "Rahman'ın kulları"nın ağzından müminlere şu dua öğretilir: "Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle."
Sayfa 31 - Furkan suresi 74Kitabı okudu
Evlenecek çiftler rızkı verenin Allah olduğunu hatırlamalı, ekonomik endişelerin evliliklerini zedelemesine izin vermemelidirler. Aileler de bu konuda anlayışlı davranmalı, evliliği kolaylaştırmak için ellerinden geleni yapmalıdırlar.
"Ben hem uyurum, hem namaz kılarım. Bazen oruç tutarım, bazen de tutmam. Kadınlarla da evlenirim. Allah'tan kork ey Osman! Bilesin ki, ailenin senin üzerinde hakkı var, misafirinin senin üzerinde hakkı var, vücudunun senin üzerinde hakkı var. Bazen oruç tut, bazen tutma, biraz namaz kıl biraz da uyu!"
Sayfa 23 - İbn Hanbel, VI, 267; Ebû Dâvûd, Tatavvu', 27; Dârimi, Nikah, 3.Kitabı okudu
Allah itikadına sahip olan Müslüman'ın her yerde yaşama imkânı var.
Sayfa 87
Şikâyet kültürünün o girdabına kapıldığımız zaman her yer o kadar karanlık, o kadar kasvetli bir hal alıyor ki manzarası bile bizi felç ediyor, bir şey yapamaz hale getiriyor. Bir süre sonra da söylediğiniz, resmettiğiniz dünyaya kendiniz de inanıyorsunuz ve o karanlık tonlardan biri haline geliyorsunuz.
Sayfa 86
Reklam
Zaman zaman yakın dostlar arasında, "bu dünyanın çivisi çıktı" muhabbetine denk geliyoruz, yer yer haklı da bir serzeniş fakat her gün, her an bu duyguda olmak, her şeye karşı şikâyetçi bir tutum takınmak borçlarınızı, kulluğunuzu ifa edememek anlamına geliyor. Kendimizle alakadar olmak zorundayız.
Sayfa 83
Selef-i salihin zamanında kadınların âdeti böyleydi. Kişi evinden çıktığı zaman, hanımı veya kızı arkasından şöyle sesleniyordu: "Haram kazançtan sakın! Zira biz açlık ve fakirliğe sabredebiliriz fakat ateşe sabredemeyiz."
Sayfa 177Kitabı okudu
"Kocası kendisinden razı olarak vefat eden kadın, cennete girer."
Sayfa 172 - İbn Mace, Nikah: 4/1854; Tirmizi, Radâ: 10/1161.Kitabı okudu
Cünüpken tıraş olmak, tırnak kesmek, kasıkları tıraş etmek, kan aldırmak veya bedenin herhangi bir parçasını koparıp atmak uygun değildir. Zira bütün bu parçalar ahirette bedene geri döneceklerdir. Eğer bedenden cünüp olarak ayrılmışlarsa, cünüp olarak döneceklerdir. Cünüpken kesilen her kılın kıyamet gününde, "Neden beni cünüpken kestin?" diye adamın yakasına yapışıp ondan davacı olacağı söylenmiştir.
Sayfa 145Kitabı okudu
Süfyan-ı Sevri (rh) şöyle demiştir: "Bize ulaştığına göre bir arada yemek yiyen bir ev halkına Allah merhamet eder, melekler de istiğfarda bulunur."
Sayfa 132Kitabı okudu
3.083 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.