Karantinanın başlarında sipariş etmiştim bir kısmını okuyup bırakmıştım. Bugün bitirebildim çok ama çok uzun zaman geçti maalesef ki. Genelde çabuk unutma eğilimindeyimdir konuyu, olay örgüsünü lakin Simyacıda bu durumu yaşamadım. Genel hatlarıyla da olsa hatırlıyorum.
Spoiler vermeden detaya girmeden kısa ve öz bir yorum yazmayı düşünüyorum.
Öncelikle kitapta bir çok cümlenin hatta paragrafın altını çizdim. Hayata dair, insana dair öyle etkileyici sözler vardı ki çizmemem imkansız olurdu.
Her bireyin bir Kişisel Menkıbesi olduğundan söz ediyor. Kitaptaki çobanın kendi menkıbesinin arayışını okuyoruz. Arayış yolundaki tanıştığı, rastladığı insanlardan öğrendikleri, kendi deneyimlediği olaylardan yaptığı çıkarımları heybesine koyup hayaline, menkıbesine yol alıyor. Yazarın bize vermek istediği mesajlar aslında çok açık çünkü hem sade, anlaşılır bil dille kaleme alınmış hem de hayata dair somut, basit olaylar konu edinilmiş.
Hayallere ulaşma yolunda karşımıza çıkan engellerin bir önemi olmadığını anlatmaya çalışmış bana göre yazar. Kendinden emin olup, gerçekten istediğimiz şeylere ulaşabilmenin imkansız olmadığını görebiliriz. Önemli olanın vazgeçmemek olduğu aşikar. Her insanın biricik olduğunu, dünyada tarihinde başrol olduğunu vurguluyor. Aslına bakarsak hepimizin farkında olması, bilmesi gereken önemli bir şey bu.
Kendi hazinemizin olduğunu unutmamak, o hazineye ulaşmak için çabalamak ve ulaşabilmek ümidiyle.
Okuduğunuz için teşekkür ediyorum.