DenizKızı
DenizKızı
@okuyanhilal
Öğrenci
Ankara
null
21 reader point
Joined on June 2018
Ne kadar da çok dedik değil mi hayatımda şu olmasaydı ne kadar da farklı yerlerde olabilirim lafını . Ben çok dedim . Hatta hayatımdaki bazı insanları şu anki konumum işin sorumlu tuttum . Bu kitabı okuduktan sonra dedim ki , sen belki o yaşamadığın olamadığın aşamada olsaydın belki de şu anki sahip olduklarının hiçbiri olamayacaktı . Evet sonra şunu düşündüm. Belki paralel evrende birçok hayatın olabilir , ama senin somut olarak yaşadığın bir hayatın var. O yüzden bu hayatına sımsıkı sarıl ve sahip oldukların için şükret. Evet bu kitabın bana hissettirdikleri tamamen böyle duygulardı. Kitabın özetine gelecek olursak , karakterimiz Nora da hayatının son çıkmazında olduğunu düşünürken intihar etmeye kalkışır ve kendini birden arafta ,( geç yarısı kütüphanesinde )bulur . Çocukken kütüphanede satranç oynadığı Bayan Elm de gece yarısı kütüphanesindedir. Bu kütüphane Noranın sahip olabileceği diğer hayatlar konusunda fikir verir.
Tavsiye edilir #books #kitap #neokuyorum #okuyorum #novels #roman #kitapönerisi #okudumbitti #okudum #okudumokuyorum #kitapokumak #kitaplık #romanoku #hergünoku
Ayşe Kulin Sevdalinka
Boşnakların senelerdir çektiği zulüme Ayşe Kulin 'in bu güzel romanında şahit oluyoruz. Bir milletin seçtiği din,ırk o milletin sonunu getirmek için bir sebep olamaz. Kaldı ki bu romanda da gördüğümüz gibi Bosna'da yaşayan çoğu insanın sırf müslüman olduğu için gördüğü bu zulüm kabul edilemez. Kitabı dişlerimi sıka sıka okudum. Kendi ülkemde huzurla otururken bir anda bosnayı hayal ettim ,sırf müslüman olduğunuz için bir anda ülkenin talan edilip , tabiri caizse kıyım yapılıp, erkeklere işkence ,kadınlara ve çocuklara tecavüz yapılıp ,seni o değerlerinden vazgeçirmek , bunların hala 20.yy da bile gerçekleştiği ve hala da gerçekleşebilme düşüncesi bile beni huzursuz etti. Kitapta sevdiğim ve gerçekten de bu dünyanın acı bir gerçeği olarak beynime ve buraya not edeceğim bir söz bırakmak istiyorum: Asırların birikimi ,insanları teknolojinin en üst kademelerinde ulaştırmış,zekalarını geliştirmişti ama aynı insanların iç dünyaları , davranış biçimleri,iki ayaklarının üstüne dikildiler dikileli sanki hiç gelişmemişti.
O kadar güzeldi kiii . Nerdeyse 1,5 günde bitirdim. Bu kitabı çok önceden görmüştüm , tabi hakkındaki olumlu yorumları da duymuştum. Okumak bu güne nasipmiş. Kitaba gelecek olursak ; doğuştan yüzünde farklı bir görüntüye sahip olan August'un okulun ilk zamanları yaşadığı sıkıntıları ,yüzünün şeklinden dolayı karşılaştığı zorlukları, kötü insanlar inat çevresinde onu destekleyen ,onu nazik davranan insanların olduğu konusunu ele almaktadır. Ne kadar garip değil mi? insanları hemen dış görünüşüne göre yargılamak işimize geliyor . İnsanın düşünceleri ,duygula
rı bizim için öncelikle olmaktan çıkıyor. Bu kitapta da August bu zorlukları bir şekilde atlatıp, ilk zamanlara kıyasla ,okulundaki öğrencilerin ,arkadaşlarının sempatisini kazanıveriyor. Tam anlamıyla her öğrencinin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Okul sadece bilgi veren bir kurum değil aynı zamanda ahlak nezaket gibi güzel huyları aşılayan bir yer de olmalı. Bu kitap okuyan birçok öğrencinin çevresine daha nezaketle davranacağını eminim. Bunların yanı sıra kitabın yalın akıcı ve hoş bir dili var hızlı bir şekilde kendini okutuyor. Okuyunn okutturun
Reader Follow Recommendations
O kadar emindim ki pişman olmayacağımdan, bu yüzden bir çırpıda okuyup, 24 saat dolmadan bitirdim.
Klasik Tess kitaplarına nazaran bu kitabında biraz paranormal olayla, gerilimi ve cinayeti karışık olarak sunmuş bizlere. Bir yemek yazarı olan Ava'nın kendini iyi hissetmek ve kitabına odaklanmak için gittiği kasaba ve tuttuğu ev, hikayemizin konusunu oluşturuyor. Aynı zamandan baş kahramanımız Ava'nın kendi içindeki hesaplamalarına da tanık oluyoruz. Minik bir eleştiri yapacak olursam ; kitabın sonu şaşırıuoruz , ama ben biraz daha farklı olmasını bekliyordum ,sanırım bazı karakterlerin etkisinde kaldığım doğru :)Ama her halükarda okunacak efsane bir kitap diyorum ve size de tavsiye ediyorum. İyi okumalar
Dostlarım Nasıl başlasam bilemedim ;) Ne söylesem sanki kelimelerim yetersiz kalacak gibi... Kitap , Baş karakterimiz Santiagonun , çobanlık yaparken kendi hayat amacımı bulmak için İspanya’dan Mısır’a olan serüvenini anlatmaktadır. Nedir hayatımızın amacı?? Kitapta Buna sıklıkla değinilmiş. Peki herkes için aynı mıdır? Hayır Kişisel Menkıbe herkes için farklıdır. Ve sen o kişisel menkıbeni gerçekleştirmekte kararlıysan Evren sana tüm gücüyle yardım eder. Bir şeyi gerçekten istemek , istediğimiz o şeyde ilerlerken karşılaştığımız imtihanlar bir nevi o şeyde ne kadar istekli olduğumuzu adeta sorgular. Devam edersen silsileyle karşına çıkan insanlar , eylemler , sınavlar seni o hayat amacına Ulaştırır.Evet , kitapta o kadar çok nasihat var ki direk defterime not ederek okudum. Çünkü yazarımız ,her ne kadar dönem tarihini anlatsa da , yaşadığımız bu dönemde de çok yararlı bilgiler vermiş bizlere. Şimdi düşünüyorum hayattaki amacım nedir ? Onu gerçekten istiyor muyum ? İstiyorsam ona ulaşmak için neler yapıyorum ya da bu yolda karşılaştığım olayları ve imtihanları ne denli olumlu karşılayıp yoluma devam ediyorum ? Evet bu güzel kitabımızın bende gösterdiği etkiyi görüyorsunuz. Mutlaka okuyun ve kütüphanenizde bulundurun. Sevgiler..
