Babamın ayaklarının dibindeyken bütün dünya altındı. Işık aynı anda her yerden gelirdi, sarı cildinden, parlak gözlerinden, saçlarının bronz ışıltısından. Teni maltız kadar sıcaktı, izin verdiği kadarıyla ona sokulurdum, öğle vaktinde kayalara sokulan bir kertenkele gibi.