Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlı işte

İnsanın sevgiye muhtaç olduğunu fark etti. Şefkatsiz ve sevgisiz bir hayatın kuru ve yağsız bir dişli çark olduğunu, düzgün işlemeyeceğini anladı.
Reklam
“Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.”
Dünyaya geldikten sonra yaşamamıza yetecek kadar yiyecek verirler; işlerine yaramaz duruma geldiğimizde de korkunç bir acımasızlıkla boğazlarlar. Hayatımız sefillikten, kölelikten başka nedir ki!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Yedi yaşındaydım, hiç ölmeyecekmiş gibi hayaller kurabiliyordum.“
“Farsça’da bir deyim var bilir misiniz? ‘Vernem Nihaden’. Birini öldürüp gömdükten sonra, izlerini silmek için üstünde çiçek yetiştirmek. Toprağın altındayım. Üzerimde benim toprağımda yetişmeyen çiçekler var, kokuları bana uzak, köklerini görüyorum sadece.”
Reklam
“Neye hayıflanıyorum, biliyor musun? Söyle bakalım, dedi. Sana daha önce niçin rastlamadığıma.”
“Gününü değerlendirmeye bakacaksın... Günün nasıl değerlenir, bak anlatayım: Şimdi ömrünü bitmiş say, ömrün bitmiş de sen yalvarmış, yakarmışsın, sana göz yaşların için cabadan bir gün daha vermişler. İşte şu anda da o bir tek son günün içinde bulunuyorsun. İşte o son günde ne yapacaksan, her gün onu yapacaksın.”
Keder denizinde bir lütuf adası da vardı, insanın kaybettikleri yerine geride kalanları düşündüğü anlar...
“O gülünce için şenlenir. Nerede ara vermişsem, oradan yapışırım yaşama.”
Sayfa 10
Bu Alman ve Yahudi çiftin aşkı, dünyadaki bütün önyargılardan daha güçlü bir insani bağdı. “İkisinin anısı yolumuzu aydınlatsın.”
Sayfa 472Kitabı okudu
Reklam
Geçmişin sadece güzel anılar uyandıran kısmını hatırlayın.
O zamana kadar bütün insanlardan esirgediğim alaka, hiç kimseye karşı tam manasıyla duymadığım sevgi sanki hep birikmiş ve muazzam bir kütle halinde şimdi bu kadına karşı meydana çıkmıştı.
Halbuki ben, ne kadar saçma olursa olsun, yan yana bulunduğumuz zamanın durup kalmasını, asla bitmemesini temenni ediyordum.
Ve öyle sanıyorum ki, beni ölüm döşeğimden çağırsaydın bile, yataktan kalkıp seninle gitme gücünü toplardım.
“Gözlerin hâlâ hüzünlü,” dedi. “Ama ona baktığında bütün yüzün aydınlanıyor.”
Sayfa 118Kitabı okudu