“tam nabzımın
üzerinde bir saat işliyordu her şeyden habersiz. çıkardım, duvara
çarptım, parçalandı ve durdu. fakat sadece saatin sesiydi kaybolan. yoksa zaman ilerliyordu.”
“İnsan çırpındıkça bir bataklığa saplanıyor
Yaşadıkça ölüme
Çaresiz olmak bir şey değil
Çaresizliğini kabullenmek zor geliyor insana
Aynaya bakıyorum
Bir beyazlık, bir boşluk
Hani benim yüzüm
Dudaklarım, ellerim hani
Halbuki gözlerim de görüyor
Kör değilim
Fakat sen varsın içimde
Yakan, kör eden bir karanlığın var senin
Nefes, nefes yaşadığımız
Avuç, avuç içtiğimiz bir karanlığın var”
"En önemli şeyin bir tür değişiklik yapmak olduğunu sanıyorum," dedi genç kız. "Bilirsin, bir șeyleri gerçekten değiştirmek."
"Nasıl yani, dünyayı değiştirmek gibi mi?"
"Bütün dünyayı değil. Sadece kendi etrafını."