Dikkatli okuyunuz...
«Bir zamanlar seni sevmiştim. Ve sevgiyi senin suretinde yaratmıştım.» Boşta kalan elini göğsüne götürdü: «Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin.» Albay, «Soytarılık etme Hikmet,» dedi. «Ve ben, senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiç bir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın. Ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bilmeden bu oyunu oynadım sana. Ve bulaşıkları yıkadım. Ve bütün sözlerimi yarıda kesmene izin verdim. Ben ki, bu konuda kimseye yetki vermemişimdir. Oysa, elimin tersiyle seni yıkabilirdim. Bıraktım ki, sen kendi sonunu hazırla.
Sayfa 119 - epubKitabı okudu
Reklam
Bizi yanlış yola sevk eden kötü yaradılışlılar, çok kere din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldatagelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir.
Sayfa 127 - Cilt-II
Okuyunuz Lütfen
"Dini anlamlar üzerine tartışmalar ilgi alanıma girmiyor. Bunlar sadece ölümden sonra cevaplanacak sorular."
Sayfa 50 - Altın Kitaplar, 2009 BasımKitabı okudu
"Başkalarının hayatını o kadar merak ediyorsanız roman okuyunuz.''
Kadına dair müthiş bir yazı. Okuyunuz !..
Türkiyeli kadının mânâ ve maddesi çağlarüstü mutlak fikirden koparıldığımızdan beri zalim batıcı düzen tarafından insafsızca sömürülmektedir. Değeri kalmamıştır artık Türkiye'de kadının... Çünkü batıcı düzen kadına bir mal gözüyle bakmakta ve onu her gün biraz daha kadınlığından uzaklaştırmaktadır. Köledir kadın on yıllardan beri Türkiye'de... Genelevlerde kadın tüccarlarının kölesi, bar, pavyon ve gazinolarda eğlence yeri(!) kral(!)larının kölesi, fabrika ve mağazalarda 800 lira maaşla patronların kölesi, kıyafetiyle modanın kölesi, 19 Mayıs bayramlarında esir pazarlarına çevrilen stadyumlarda şehvetli bakışların kölesi, okullarda zalim eğitim düzeninin kölesi, köle... köle... köle... Allah'tan gayri herkes ve herşeyin kölesi..."
Sayfa 119 - "Elif Betül, "Kadınlar Üzerindeki Zulme Son", Gölge Dergisi 5 (1976)Kitabı okudu
Reklam
Eskiden biz Ne sıkıntılar çekmişiz Okumak, öğrenmek için; Düşündüm de güldüm demin. Size ne mutlu çocuklar! Güzel kitaplarınız var; Öğretmenleriniz iyi, Öğretiyorlar her şeyi; Tahta, sıra, hep mükemmel; Hiçbirisi yoktu evvel. Hasırlarda sürünürdük, Evlere hep cahil döndük. Bize göre bugün birer Küçük bilginsiniz sizler. Okuyunuz; okuyanlar Çok şey bilir, çok şey yapar. Öğrenmezsek yolu, izi; Yolda kurtlar kapar bizi!
Sayfa 48 - SÖYLEŞİKitabı okudu
Tane Tane Okuyunuz... Mutluluk ve Mutsuzluk...
"...hiçbir insan mutlu değildir; bütün hayatı boyunca hayali bir mutluluk peşinde koşup durur... ...onu nadiren ele geçirir ve ele geçirse bile, geçirmesiyle birlikte bir yanılsamadan, bir düş kırıklığından başka bir şey kalmayacaktır geride; ve kural olarak sonunda bütün umutları suya düşecek ve limana bir enkaz halinde girecektir. O halde yalnızca her an değişip duran şimdiden ibaret olan ve şimdi sona eren bir hayatta mutluluk olmuş mutsuzluk olmuş hepsi birdir.
Sayfa 66 - Say Yayınları, 7. Baskı, Çeviri: Ahmet AydoğanKitabı okudu
OKUYUNUZ!
-Camilerde mihrabların etrafındaki mum şamdanlarının üstünde yazılı "Maşaallah" yazılarını kazımışlardı. Abideler, çeşmeler üzerindeki ayet-i kerime yazılı mermerler parçalanmıştı. - Harbiye nezaretinin(şimdiki üniversitenin) kapısındaki Fetih ayet-i kerimesi yazılı Cihan-değer kıymeti hâiz nefis levha üzerine siyah ve kızıl bir taş perde çekilmişti. - Camilerde Hulefa-yi Râşidin isimlerini hâvi levhalar indirilmiş, şuraya buraya atılmıştı. Sanki müthiş bir yangın ortalığı kaplamış, sanki bir işgal ordusu memleketi istila etmiş gibi Kur'an lisan-ı ile yazılı ne varsa, hep kırılıyor, parçalanıyordu. Âsâr-ı atika (eski eserler ) diye bile bırakılmıyordu. - Ayasofya Camii'ndeki muazzam ve muhteşem lafza-i Celâl, Hz. Muhammed ve Hulefa-yi Raşidin levhaları yerlerinden sökülmüş, indirilmiş. Bizans putları meydana çıkarılmış ve bu putlara çeki düzen verilmişti. Muhteşem levhaları yok etmek, parçalamak için meçhul semtlere götürmek istemişler de kapılardan çıkarmak mümkün olmadığı için bu cinayeti irtikaba yol bulamamışlar, Cihan-değer kıymette olan nadide eserleri, toz toprak içinde mahvolmak için bir kenara atmışlardı. -Ayasofya'nın minareleri de yıktırılıyordu. Fakat mâbet binasına zarar getireceği için bu şenâati irtikâba yol bulamadılar. - Birçok camiler camilikten çıkarılmış, hangar hâline getirilmiş, ahır olmuş, Yahudilere, Ermenilere satılarak şarap deposu yapılmıştı.
Peygamber efendimizin vasiyeti üzerine sizlerle paylaşıyorum lütfen okuyunuz!
Veda hutbesi : Ey insanlar! Bilmiyorum, belki de bugünden sonra burada sizinle bir daha buluşamayacağım. Allah’ın rahmeti bugün sözümü işitip onu iyice kavrayanların üzerine olsun! Benim bu sözlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse burada bulunandan daha iyi anlar ve itaat eder. Ey insanlar! Biliniz ki
Sayfa 683 - Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur.Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.