Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
320 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba sevgili okuyucu,
Şimdi anlatacağım kitap olağanüstü bir macera kitabı. Aslında okumadan önce sıradan bir çocuk kitabı olduğunu düşünüyordum üstelik domuzcukları hiç sevmem. Fakat Noel Domuçu ile Jack'in müthiş maceraları kitabın adından da anlaşılacağı üzere klasik bir çocuk kitabı olmanın çok çok üzerinde.
Noel Domuçu ve Jack'in maceraları anlatılamaz okunur. Okumak yetmez okurken göz yaşları, umut, neşe, mutluluk ve yer yer öfke sizlere eşlik eder.
Kitabı ikinci okuyuşum olduğu halde gözyaşlarıma engel olamadım. Bence bir şah eser. Büyük küçük demeden her bireyin okuması gereken bir kitap.
Kitabını benimle paylaşıp, tavsiye ettiği için en iyi arkadaşım, Cemre'me buradan teşekkür ederim. Kitabı tekrar okumanın mutluluğu ve bitirmenin hüznünü yaşıyorum.
Son olarak kitaptaki bir alıntıyla incelemeyi bitireceğim.
"Kaybetmek hayatın bir parçasıdır"dedi Dom Jack'in kulağına, burnu Jack'in saçlarına sürünüyordu. "Ama bazılarımız kaybolsak bile yaşamaya devam ederiz. Bu sevginin gücüdür."
Keyifli okumalar dilerim sevgili okuyucu. Kitapla kalın.
Noel Domuçu ile Jack'in Müthiş MaceralarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 2023567 okunma
Kitap hakkında o kadar çok övgü almama karşın kitabı elime alır almaz övgülerin yersiz olduğunu düşünmeye başladım. Oysaki ne kadar önyargılı ve sabırsız davranışım.
Yetişkinler ve çocuklara hitap eden bir eser .
Bir arsa ana konu olarak görünse de aslında hepimizin hırslarını , bağımlılıklarını, egosunu, elde etmek uğruna harcadığımız zamanın ve emeğin ne kadar boş olduğunu, dünya malının nasıl dünya da kalacağını bize çok guzel bir şekilde anlatmış.
Spolier vermek adetim değildir. Fakat beni en çok etkileyen Nemençek oldu. Karakterimiz asla ihanet etmeyen, ne uğruna olursa olsun değerleri uğruna ölmeyi göze alan bir karakter. Ve bu uğurda malesef sonunu bile bile savundu .
Günümüz şartlarında az rastlanır dostluk ve inanmışlık örneği...
Naçizane dünya malı dünya da kalıyor olsa da elde ettiklerimizi alnımızın teri ile kimsenin hakkına girmeden elde etmek de bir o kadar önemli gözümde.
Pal Sokagi Çocukları, bize çocuk olsalarda geleceğin büyüklerinin hırslarını, ihanetlerini, hayal kırıklıklarını, dostluklarını, inandığı uğruna her türlü savaşın verilmesi gerektiğini o kadar güzel anlatmış ki... Beni olağanüstü etkiledi.
Okuyalım... Okutalım...
Kitap, ana karakterimiz Teğmen Mustafa'nın, askeri bir birlikte yaşadığı olağanüstü ve zorlu deneyimleri anlatır. Mustafa'nın, sıradan bir asker gibi başladığı görevi, beklenmedik olaylarla dolu bir maceraya dönüşür. Kitap boyunca, Mustafa'nın cesaretini, kararlılığını ve insanlık değerlerine olan bağlılığını takdir ettim.
"Rugan Ayakkabılı Teğmen", Haluk İnanıcı'nın kaleme aldığı heyecan verici bir macera romanıdır. Bu kitap, beni soluksuz bırakan ve sürükleyici bir hikayeye sahip.
İnanıcı'nın anlatımı oldukça akıcı ve etkileyici. Her bir sayfa, yeni bir heyecan ve gerilim anıyla dolu. Karakterlerin derinliği ve gelişimi, okuyucuyu hikayenin içine çeker ve onlarla birlikte hissetmeye ve düşünmeye teşvik eder.
Kitapta, sadece aksiyon dolu sahneler değil, aynı zamanda insan doğasının ve dostluğun karmaşıklığı da ustalıkla işlenmiş. İnanıcı, savaşın etkilerini ve askerler arasındaki dayanışmayı gerçekçi bir şekilde yansıtıyor.
"Rugan Ayakkabılı Teğmen", sadece bir askeri macera romanı değil, aynı zamanda insanın iç dünyasını ve karakterini keşfetme yolculuğudur. Haluk İnanıcı, okuyucuyu hem eğlendirirken hem de düşündürürken, unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor.
Pessoa'nın kalemiyle, kendi iç dünyama bir pencere açıyormuş gibi hissediyorum. Kitap boyunca, yazarın içsel çatışmalarını, varoluşsal sorgulamalarını ve yaşamın anlamıyla ilgili derin düşüncelerini keşfediyorum. Sayfalar ilerledikçe, Pessoa'nın kaleminin altında yatan incelikler ve karmaşıklıklarla karşılaşıyorum. "Huzursuzluğun Kitabı", Fernando Pessoa'nın derin düşüncelerini ve duygularını bizlere sunan etkileyici bir eserdir. Bu kitap, benzersiz ve karmaşık bir zihniyetin derinliklerine dalmamı sağlayan bir yolculuk sunuyor.
Her bir sayfa, derinliklerinden çıkan bir başka düşünce veya duyguyla dolu. Pessoa'nın eserleri, okuyucuyu duygusal ve zihinsel bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda kendi iç dünyalarını keşfetmelerini sağlar.
Kitabın dili olağanüstü bir incelik ve zarafet taşıyor. Pessoa, kelimeleri ustalıkla kullanarak duyguları ve düşünceleri en hassas şekilde ifade ediyor. Her cümle, derin bir anlam yükü taşır ve okuyucuyu derin düşüncelere daldırır.
"Huzursuzluğun Kitabı", sadece bir kitap değil, aynı zamanda bir yolculuktur. Pessoa'nın eserleri, okuyucunun kendi iç dünyasına bir bakış atmalarını sağlar ve derin düşünceye yol açar. Bu kitap, beni etkileyen ve düşündüren bir başyapıt olarak kalacak.
Mars tasviri olağanüstü olmuş gerçekten çocuk kitabında fırlamış gibi bir yandan da gerçek gibi kitabın aralarına kattıkları çizimler de çok hoşuma gitti eğlenceli ilerleyen bir kitap.
Macera kitapları sevenlere ve çocuksu ruhunu kaybetmeyenlere tavsiye ederim.
Beni dinleyin ,hemen yanımızda acayip bir evren var :
Hadi gidelim ! (e.e.cummings)
Uzay ,yıldız ,zaman ,fizik ,evren tüm bunlar ilginizi çekiyorsa bu kitap kitaplığınızda olmalı.
Fizik formüllerine girmeden sade bir dille fiziğin uzay boyutunu ele alıyor .
Yazar ,hiperuzayın erken tarihleriyle başladığı anlatımına olağanüstü koşullar altında uzayın yırtılıp parçalanana kadar esneyebilmesi olasılığını ele alarak devam ediyor.
️ En son görselde eklediğim Nasa nın en son yayınladığı karadelik görselidir .Bir diğer teorinin karadelik içinden paralel evrene geçilebiliceği ki deneysel olarak mümkün görünmüyor en azından şuan .Çünkü fizikte kesin budur denilmez ,her zaman açık kapı vardır.
️ Peki karadelik nedir ?
Yıldızlar da doğar ,büyür ,ölürler .Kimi yıldızlar kütlesel olarak devasa büyüklüktedirler . Ve içindeki füzyon tepkimeler yani enerji kaynakları tükendiğinde kütle çekimlerine yenik düşerek içe çökme başlar ve devasal içinde dünyaları yutacak büyüklükte dev çukur olur .Bu delik o kadar güçlüdür ki ışık bile kurtulmaz .
Karadelikler merak konusu olmaya devam edecek belli ki uzunca bir süre .Çünkü çok uzakta değil 1.500 ışık yılı uzakta bir komşu karadeliğimiz var
Ve bir ihtimal bilim insanları dünyanın sonu hakkında bu komşumuzun da payı olacağını söylüyor .Tabi bizler komşumuzdan önce davranmazsak . Çünkü şuan masum kalıyor karadelik .
Kitabın son bölümlerinde dünyanın sonu ile ilgili çok fazla teori var .
Üç büyücü Turnuvası... Harry Potter Açıklanamaz bir biçimde turnuvaya katılanlar arasında yer alıyor. Kitabın sonlarına doğru Harry Potter’ın adını ateş kadehine kimin attiginin Gizemi sürüyor. Emin olduğumuz tek şey kitap boyunca o ismi oraya Harry Potter’ın atmadigi.
Kitabı okuduğumda dedim ki “ Bize gösterilmek isteneni herkes görür, esas olan görülenin arkasındaki görünmeyeni görebilmek.”
Cadılık ve büyücülük okulunda her şey mümkün. Çünkü olağanüstü olaylar olağanüstü karakterler olağanüstü hayvanlar.... Tabii ki de kitabı okurken Tahminlerimizin yanlış çıkması da Fantastik bir kurguunun zenginliğinden kaynaklı.
Yine sıkılmadan ama üzülerek kahrlarak okuduğum bir kitaptı. İşlerin ciddileştiği, Ölümlerin yaşandığı. Karanlık ve aydınlık taraf gibi bir gruplaşmanın netleşmeyeye başladığı bir kitaptı serinin dördüncü kitabı. Serinin beşinci kitabı bir hayli kalın ama gözümü korkutmuyor çünkü yazarın dili o kadar akıcı ki kurguyu çok güzel veriyor ve Harry Potter filmini izlediğimde bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum.
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202329.3k okunma
Çok doğru zamanda okuduğum o kitap.
Zweig'ın bu kitabı bir süre ciddi anlamda abartılmıştı ve ben okuyamamıştım daha sonra herkes neyini sevdiniz demeye başladı yine okuyamadım. Nasip bugüneymiş...
Öncelikle kitabın başındaki adam gibi hissettiğim bir dönemden geçiyorum ve bu kitap bana çok çok iyi geldi. En azından karanlık odadaki mumu yakmam için bir kibrit uzattı diyebilirim. Neden sevildiğini veya neden sevilmediğini çok iyi anlıyorum. Zaten mutluyken veya o adam gibi hissetmiyorken okuyunca sevilmemesi bence çok normal ; ben de sevmezdim. Ama benim gibi bu dönemden geçiyorsanız da sevmeniz çok normal.
Okurken yine Zweig'ın metafor dolu betimlemelerine hayran kaldım. Karakter çözümlemesi, bir duyguyu derinlemesine hissettirmesi... Bence en güçlü yanları bunlar. Bu kitapta da hepsini hissediyoruz/ hissettim.
Bir gülümseme ile kitabı kapattım, birçok klasik kitapta ya karaktere saydırır ya da ağlayarak kapatırız kitapları. Ama böyle gülümseme ile bitiş yapan çok çok az kitap var. Zaten sevdiğim en kuvvetli yanı buydu.
Kaybolmuşluktan ---> Umuda
Kitabın konusu tamamen bu. Kaybolmuş hisseden bir insanın çok garip bir şeyden, alakasız bir olaydan umudu bulması ve bir gece içinde bize absürt gelen şeylerle yaşadığını hissetmesi... Bir çocuk görüp de yaşadığını hissedebilirdi veya daha normal şeyler de olabilirdi ama bence asıl ilgi çekici yanı böyle bir şeyden mutlu hissetmesiydi.
Genel olarak kitabı çok sevdim. En sevdiğim Zweig kitabı oldu mu? Hayır. Bu kitabı unutur muyum? Hayır. En sevdiklerim arasına girdi mi? Kesinlikle Evet.
İyi okumalar.
Zeze
Harika bir kitap.Olağanüstü...Bittiğinde boğazınızda bir düğüm bırakıyor asla yutamayacağınız.Küçük kahramanımız "Zeze"nin gözünde en yüksek mertebeye oturan dostu gibi olan "Portuga" dan herkesin hayatında vardır bence...Portuga'larınızın sizi terketmemesi dileğiyle...
Kendini bulabilmek..
"Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar."
Sayfa 69
