5 Farklı Türden 5 Roman Önerisi
Selam! 🤓 Bugün 5 farklı türden 5 roman önerisiyle birlikte karşınızdayım. İlk önerim belki de pek çoğunuzun okuduğu ama yine de okumayan kalmışsa diye önerdiğim
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
’un
Oblomov
Oblomov
kitabı. Kendi eylemsizliklerimizi sorgulayabileceğimiz ve Oblomov ile birlikte 200 sayfa boyunca yataktan kalkmayacağımız bu dünya klasiğini hâlâ okumayan kaldı mı diye
Evet koca bir yılı geride bırakırken bize yoldaş olan, dost olan, heran yanımızda olan, bize bizi anlatan çok güzel kitaplar okuduk...Kimisi ağlattı, kimisi güldürdü, kimisi heyecanlandırdı, kimisi bize çok güzel mesajlar verdi...okurken çok güzel cümlelere denk gelip tekrar tekrar okuduk, belki de birçoğunda kendimizi bulduk ve bilmediğimiz bir çok şeyi öğrendik...Her daim gözbebeklerim, can şenliğim kitaplarım, şiirlerim oldu...bazen bir dizeye, bazen bir paragrafa, cümleye, Söze aşık olduğum zamanlar oldu.Ve ben tekrar tekrar okumaktan hiç sıkılmadım aksine her okuduğumda her seferinde büyük bir haz aldım.Acısıyla, tatlısıyla geçirmiş olduğumuz bu yıl içinde çok severek okuduğum, beğendiğim kitapları sizler ile paylaşmak istiyorum... Martın Eden / Jack London Kardeşimin Hikayesi / Zülfü Livaneli Serenad /Zülfü Livaneli Oblomov / İvan Gonçarov Masumiyet Müzesi / Orhan Pamuk Nar-/Seyhan Livaneli Tutunamayanlar /Oğuz Atay Nar Ağacı /Nazan Bekiroğlu İnce Memed/Yaşar Kemal Toprak Ana/Cengiz Aytmatov Kürk Mantolu Madonna-/Sabahattin Ali Benim adım kırmızı /Orhan Pamuk Sefiller /Victor Hugo Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu / Stefan Zweig Şükrü Erbaş/ Bütün Şiirleri Gazap Üzümleri/John Steinbeck İnci / John Steinbeck Kral kaybederse / Gülseren Budaycıoğlu Acımak / Reşat Nuri Güntekin Hepinize sağlıklı, huzurlu, mutlu, bol kitap okumalı bir yıl diliyorum.🙂
Reklam
TUHAF GÜNLER / 2002 Şubat (1994-2002) Atıflar :
Atıflar : Susurluk kazası (ya da Susurluk skandalı) : 3 Kasım 1996'da saat 19:25 sularında Balıkesir-Bursa karayolunda Susurluk ilçesi Çatalceviz mevkiinde meydana gelen trafik kazası sonucu, devlet-polis-mafya ilişkilerinin ortaya çıkması ile patlak veren skandal. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli skandallarındandır. Kazada,
Can sıkıntısından karalamalar
Çok okuyorum, ben yaşıtım olan birçok kişi gibi değilim. Bilginin ve hakikatin peşinden gidiyorum. Çok soru soruyorum. İnsanların yaptıkları günlük aktiviteler katiyen ilgimi çekmiyor. Her şeyden çok çabuk sıkılıyorum. Dikkat eksikliğimden dolayı herhangi bir şeye yeterince odaklanamıyorum (Quora’daki yazıları okumak hariç). Dostoyevski’nin Yeraltı Adamı gibi öyle bir hayattan kopuk; bir o kadar da dışlanmış hissediyorum. Okuyorum ve okumanın getirdiği huzursuzluğu ve mutsuzluğu kucaklıyorum. Ben cahil değilim, bu nedenle de cahil mutluluğuna sahip bir insan değilim. Ama düşününce “olsaydım nasıl olurdu?” diye sormadan da edemiyorum. Ama neyseki Oblomov gibi boş vermişlik tarafından zapt edilmedim; çünkü tutunacak bir şeylerim var. İçimde insanlara ve geleceğe dair bir umut var. Biliyorum, belkilerle hayat geçmez; lakin “belki her şey daha da güzel olacak” demek bile insanın iyi hissetmesine vesile oluyor. Okumak bilinç sahibi yapar insanı, bilinç de bir balta gibi saplanır insanın kafasına. Ve ne yapsanız da oradan kıpırdamaz. Saplanmıştır çünkü bir kere. Düşünürsünüz, düşünürsünüz, düşünürsünüz… Geçmiş olsun, artık bir düşünce bataklığına saplanmış bir insan oldunuz. Bu düşünceler sizi uyutmaz, bütün gün odaklanmanızı engeller bir şeye. Ufak sorunlardan dolayı hayatınız alt üst olur. Onun bunun problemini kendinize dert edersiniz. Çünkü siz okuyorsunuz, ve ince düşüncelisiniz. Bunu anlattım; çünkü bu benim hayatımın herhangi bir günüydü. Anlattım; çünkü siz de böyle olun istemiyorum. Anlattım; çünkü okumanın yarattığı paradoksu bilin istedim.
No Country For Old Men
No Country For Old Men
melankolik kişilik
yarım kalmış bir bardak düşün. bu bardağa bakan kişi, bardağın yarısının boş olduğunu düşünüyorsa pesimisttir. yarısının dolu olduğunu düşünüyorsa, optimisttir. o bardaktan alacağı diğer hiç bir yudumun ilk yudumun tadını vermeyeceğini düşünüyorsa melankoliktir. pesimistten de, optimistten de kötüdür. melankolikler her daim otoriteye uzak
Oblomov'un çevirisine dair hatırlatıcı bir not:
I.Gonçarov'un Oblomov'u dilimize birkaç yayınevi tarafından çevrildi.Fakat Türkçe'deki çeviriler eserin sadece ikinci cildinin çevirileridir. Oblomov'un birinci cildi olan "Son Oblomova (Oğul Oblomov)" henüz Türkçe'ye çevrilmemiştir.Eser, Rus edebiyatında çok sık rastladığımız bir stille işler;önce çocukluk ve gençlik kaleme alınır,sonra ise yetişkinlik ve olgunluk.(Bakınız Tolstoy ve Gorki,vb.)Biz Türkçe'de Oblomov'un sadece yetişkinlik ve olgunluk hikayesiyle temas halindeyiz.Bu yüzden Oblomov,bizlerin zihninde yarım bir hayat yaşar ve çocukluk travmalarını tam olarak Türk okur çözümleyemez.
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
Oblomov
Oblomov
Reklam
59 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.