Oysaki kuantum fiziğinde “kuantum dalgaları” denilen bir keşif yapıldı. Bu keşfe göre, kuantum fiziğinde her şey -örneğin düşüncelerimiz ve inançlarımız- sadece mekanda değil, zamanda da yayılır. Hareketleri sadece mekanda değil, zamanda da (zaman dalgalarıyla) gerçekleşir. Bu yüzden geçmişten geleceğe doğru yayılan normal kuantum dalgaları olarak adlandırılan kuantum dalgaları bulunur. Bir de karmaşık çekimli dalgalar denilen, gelecekten geçmişe doğru yayılan enerji dalgaları söz konusudur! Bu hayret verici bir bilgi ama her şey burada da bitmiyor. Geleceğe doğru yayılan dalgalar teklif dalgası, geçmişe doğru yayılan dalgalar da yankı dalgası olarak adlandırılır. Eğer iki dalga, yani gelecekten bize gelen yankı dalgasıyla bizim yaydığımız bir teklif dalgası birbirine denk gelirse bu dalgalardan biri diğerini perdeler ve bir olasılık alanı oluşturur. Kuantum fiziğine göre, bir olayın gerçekleşme olasılığı “geçmişten gelen teklif dalgasıyla gelecekten gelen ‘uyumlu’ bir yankı dalgasının karşılaşmasıyla” oluşur.
Sayfa 61
İlk bakışta niteliksel adam karalama safsatası olarak görülebilecek argümanlar söz konusu olduğunda, yalan söylemeyi alışkanlık hâline getirmemiş kişilerin kendi çıkarlarına hizmet eden bir şeyi savunurken aldatmacaya başvurmasının daha muhtemel olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Çıkarları tehlikede olan birinin bizi, iddialarının doğruluğuna inandırmak için kasten hatalı muhakeme tekniklerine başvurma ihtimali kesinlikle daha yüksektir; zira argümanlarının kabul edilmemesi hâlinde kaybedecekleri daha çok şey vardır. Kişi ne kadar ilkesiz ise bu olasılık o kadar artacaktır. Bu gibi durumlarda muhakemeyi dikkatle gözden geçirmeli ve kişinin bir öncül sunmuş olmasının tek başına o öncülün doğru olduğunu düşünmek için bir neden teşkil etmediğini unutmamalıyız. Ancak bu, muhakemenin kesinlikle hatalı veya öncüllerin mutlaka yanlış olduğunu varsaymalıyız anlamına gelmez. Öyle yapmak, adam karalama safsatasına düşmek demektir. Argümanı kendi başına değerlendirmemiz gerektiğini asla unutmamalıyız. Argümanın geçerli veya tümevarımsal açıdan kuvvetli veya öncüllerin doğru olduğuna karar vermemiz hâlinde, argüman sahibinin karakteri önemsizdir. Önceki bölümde gördüğümüz gibi, argüman sahibinin karakterine ilişkin gözetimler, argümanın bizim için rasyonel açıdan ikna edici olup olmadığına karar verirken devreye girer.
Sayfa 266 - TübitakKitabı okuyor
Reklam
Ne kadar çok olasılık varsa , o kadar çok hayatın vardır..
Sayfa 31
Sen bir olasılık yığını oldun, hep öyle kalacaksın.
son iç döküşler
hani hayat ve ona tutunuş anlamında ipin incele incele kopuşları olur ya bu da öyle bir şey; ama benimki biraz düşünülenin aksine. çoğuna göre ip kopması hayata artık tutunamamak gibi görülse de ben her kıyımda ve her kopuşta ipe değil anlamlara tutunuyorum. içimi ne zaman hayattan bir şeyler kesse, acıtsa, kırsa hemen anında olmasa da bir şekilde
"Maddenin kendi kendine organize olması", canlılar dünyasında gördüğümüz çeşit çeşit ve olağanüstü kompleks yapıların "kendi kendine" ortaya çıkması nasıl açıklanabilir? Bunu, dünyada bildiğimiz tüm hayat formlarının yapı taşı olan bir protein molekülünün kendi kendine oluşması (tesadüfen oluşması) örneğinde göstermeye çalışalım. İsviçreli Fizikçi Charles Eugene Guye bir protein molekülünün tesadüfen şekillenmesi ile ilgili olasılık hesabı yapmaya çalışmıştır. Protein molekülünün en az dört farklı elementten oluştuğu bilinmektedir. Hesabı basitleştirmek için Guye, molekülün iki elementten ve 10 atom ağırlığında, 0,9 disimetride 2.000 atomdan oluştuğunu varsaymıştır. Charles Eugene Guye'nin hesaplamalarına göre, bu basitleştirilmiş koşullarda molekülün tesadüfen ortaya çıkma ihtimali 2,02x10‐³²¹dir. Bu sonucu zaman ve dünyamızın büyüklüğü sınırları içinde ele alırsak Guye'nin yalnızca bir molekülünün oluşması saniyede 500 trilyon (5.10¹⁴) titreşim varsayımıyla 10²⁴³ milyon yıl gerektirmektedir. Buna göre, dünyanın tahmin edilen yaşı olan iki milyar yıl içinde hayatın oluşabileceği ihtimali tamamen ortadan kalkmaktadır.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.