Herkesin başına gelebilecek şeyler
Bir ara, "Cebel'e gitmek istiyorum diye tutturuyormuş. Murad ve Tania oraya götürüyorlarmış, ertesi gün 'Şehre gitmek istiyorum' diye tutturuyormuş. O zaman geldikleri yolu geri dönüyorlarmış... Başlarda, buna ölmekte olan birinin son istekleri diye boyun eğmişler. Ama bu olay en az on kez tekrarlanınca hepsi pes etmiş; o zaman doktor, Onun durumundaki biri nerede olduğunu kesinlikle bilmez ve iki yeri birbirinden ayıramaz. Bir dahaki sefere taşınmak istediğinde, iskemleyi üç dört kez döndürün, sonra da, işte geldik, deyin' demiş. Gerçekten de böyle yapmışlar. Ne zaman gitmek istese olduğu yerde döndürüyor ve 'Şehre geldik' veya 'Cebel'e geldik' diyorlarmış, o da inanıp memnun oluyormuş. "Birkaç ay sonra zavallı kadın öldü. Başsağlığına gittim.Salonda Tania'nın yanına oturdum ve sohbet olsun diye eğilip kulağına 'Kayınvaliden şehirde mi öldü Cebel'de mi?" dedim. Tania kendini tutamayıp katıla katıla gülmeye başladı, rezil olduk. Murad ona kızdı, sonra ikisi birden bana kızdılar.Halbuki ben o sırada Aida'nın rahatsızlığını bile bilmiyordum.
Medine'de bir Yahudi'nin çocuğu kendi isteğiyle gelir arada sırada Peygamberimizin bazı işlerini görürdü. Bir gün bu çocuğun hasta olduğunu duyan Efendimiz kalktı, hediyesiyle çocuğun evine gitti. Çocuğun başucunda bir müddet sohbet ettikten sonra "Müslüman olsana güzel çocuk!" dedi. Çocuk anlamlı gözlerle babasına baktı ve babası da çocuğa bakarak: "Ona itaat et." deyince o da Müslüman oldu. Allah Rasûlü bu olay karşısında "Benim vasıtamla onu ateşten kurtaran Allah'a hamdolsun!" diyerek sevinçle dua etmişti. İşte, Rahmet Peygamberi böyle birisiydi.
Reklam
Felsefe-Bilim ve Din +14
Olay ya da düşünceyi enine boyuna düşünür, anlamaya çalışır,inceler, tartışır,denemeler ve gözlemler yapar, ancak onu çözemediğini iyice anladık tan sonra durur:İşte akılcının davranı şu,bizim davranışımız budur. Bir akılcı anlaşılmaz,karanlık,saçma olan şeyden hoşlanmaz,gizliliği sevmez,ancak açık seçik olarak anladığı şeyleri kabul etmek ister.Denemeye ve sağduyuya aykırı bir düşüncenin doğru,hatta güzel ola çağına inanma.İnsan düşüncenin gücüne ve çalışmasının etkisine sonsuz güveni vardır.Yapacağı özgür araştırmaların hiçbir biçimde sınırlan dırılmasına ve kösteklendirilmesine razı olmaz,bu yolda hiçbir yasağa kulak asmaz;aklı insancıl ya da insan üstü,doğal ya da doğa üstü hiçbir yetki önünde eğilmez,korkuya kapılmaz.
Sayfa 72 - ebyKitabı okuyor
"Olay şu ki, bir iş senin hak ettiğin bir şey olmalı. Hiç çabasız eline tutuşturulan bir şey değildir iş. Amerikan zorunluluğu tam da bu işte, yücelik için çabala; başkasında olan bir şey için ağla, değil."
Sayfa 180 - GibsonKitabı okuyor
Her bir olay zincirin bir halkasıydı, onu bu ana kadar getirmişti. Böyle olayların olmasının olasılığı neydi acaba? Binde bir? Milyonda bir? Milyarda bir? Böyle bir şey asla hesaplanamazdı. İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.
Sayfa 210
Çağın en yankı uyandıran felsefi intiharı, kuşkusuz, 1773 yılının Noel günü, Saint-Denis’deki bir handa kendini öldüren iki genç askerin intiharıdır. Mémoires secrets, kuşkusuz, buna uzun bir bölüm ayırır, ancak yüksek sosyetede bu olay haftalarca tartışılır ve edebiyatçıların, örneğin Grimin ve Voltaire’in mektuplarında da yankısı görülür. İki
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.