Sınırdan Makyajsız Geçmeyen Kürt Kadınları
Meseleyi kavrayana kadar ben de çoğu insan gibi, onun fevkalade zararlı bir duygu olduğunu düşünüyor ve bunun her seferinde karşıma çıkmasına şaşıyordum. Aslında pek haksız da sayılmayız çünkü bir durum anlaşılamadığı, kontrol edilemeyip insanın hakikatiyle gereğinden fazla çatıştığı zaman; bilinci ve ahlakı, dahası insanı ezen, un ufak eden bir
Güçlerin açıklanamaz uzlaşımı, bu evreni dengede tutmakla kendini ortaya koyar. Evren asılı durur; hiçbir şey düşmez. Kesintisiz ve ölçüsüz bir değişim, hiçbir aksilik ve zarar olmadan gerçekleşir. İnsan bu devinime katılır ve maruz kaldığı salınımın niceliğini kader olarak adlandırır. Kader nerede başlar? Doğa nerede biter? Bir olay ile bir mevsim, bir keder ile bir yağmur, bir erdem ile bir yıldız arasında ne fark vardır? Bir saatlik bir süre, bir dalga değil midir? Hareket halindeki çarklar, insana cevap verme; den kayıtsız devirlerini sürdürür. Yıldızlı gökyüzü çarkların, sarkaçların ve karşı ağırlıkların bir görüntüsüdür. Bu müthiş seyir, bir de derin mi derin düşüncelerle katmerlenecektir. Tüm gerçeklik budur ve üstelik tüm soyutlama da budur. Bunun ötesinde bir şey yoktur. Bu karanlığın hapishanesine ve insafına düşmüşüzdür. Kaçış mümkün değildir.
Sayfa 290 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizim Okuyucu
İşte saygı duyduğun okuyucu kitlen! Bizim okuyucu. Sen sanıyor musun ki, onlar söylediklerin yahut yazdıklarından bir şey anlıyorlar. Kafaları belirli bir yöne kurulmuş, ne dersen de, ne kadar parlak söylersen söyle, onlar senin sözcüklerin arasında kendi inandıkları doğrultuda bir şeyler buluyor, görüyor ve üstünde düşünmek gereği dahi duymuyorlar. Düşünmüyor bizim okuyucu, gerçek sorun bu. Kafasını yormak zahmetine katlanmıyor, realite... Artık bu ülkede değerli yahut değersiz fakat fikrin, önemi kalmamıştır. Şekil ve şekilsel detaylar önemlidir. Solcusu için de sağcısı için de olay budur. Okuyucu, insanlarımız tek boyutlarda yaşıyorlar, onlara bir başka açıdan, bir başka boyuttan bahsetmek yersiz, gereksiz bir çaba.
Sayfa 178
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Örümcek Tanrı’nın Evlatları: Anansi Çocukları
“Dünya hep aynı dünya olabilir, ama duvar kâğıdı değişir. Öyle değil mi? İnsanların öyküsü hala aynıdır; doğarlar, bir şeyler yaparlar ve ölürler, ama artık öykünün eskisinden farklı bir anlamı vardır.’’ –
Neil Gaiman
Neil Gaiman
Bram Stoker, Nebula, Hugo ve Locus başta olmak üzere daha birçok ödüle layık görülen bir yazar Gaiman. Çevrildiği her dilde kitapları
Anansi Çocukları
Anansi ÇocuklarıNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2013361 okunma
484 syf.
9/10 puan verdi
Düşmanca bir dünyanın içinde yer alan çaresiz yolculuk
Umuda - ya da ölüme demeliyim daha isabetli olur- doğru çıktığı yolda yüzlerce insana mezar olan bir gemi: Struma “Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? “Tarihi tekerrür” diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” demiş Mehmet Akif Ersoy “Kıssadan Hisse” adlı
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2015137,2bin okunma
Alabildiğine aşağılık, iğrenç bir yaşam sürüyoruz. Olay, budur!
Maksim Gorki
Maksim Gorki
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
"Keder" bu coğrafyanın hamurunda var.
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.