Oysa felsefeye gelince işler değişir... Zamanla kendi yaşamımla; bir kadın olarak doğal ve toplumsal konumum ile "düşünürün" konumu (ki fakülte sıralarından otururken bunun benim konumum olması gerekiyordu) arasında derin bir uçurum bulunduğunu çok net bir şekilde fark ettim. Felsefenin aslında erkek merkezli yazılmış olduğunun farkına
Kabullenerek güçlenmek için yaşam dersleri.
.
Kendini bilmek neyden yaptığını bile bilmek.
.
Kendi temel benliğini tamamen ihmal eden kişilerde de depresyon kaygı bozukluğu boşluk hissi ve bazen bedensel şikayetleri olarak ortaya çıkacaktır şunu söylemem gerekir Bu tür kendine yardım kitaplarını okuyan insanlar genelde sosyal benliğine öne alıp
Fakat burada önemli olan, insanların o günlerde nasıl bir şeyle karşı karşıya olunduğunu anlamamış olması. Tarihteki olaylara baktığınızda, iki yönlü bir bakış açısı söz konusudur. Hem ileriye hem de geriye doğru. Ama olaylar yaşanırken her şey tek yönlüdür.
Bakış açısı
Hayatta hiçbir şey, olaylara hangi açıdan bakılması ve muhakeme edilmesi gerektiğini saptamaktan ve buna sıkı sıkıya bağlı kalmaktan daha önemli değildir.
Sayfa 764Kitabı okudu
sanatçı ve psikanaliz
Gelip geçmiş sanatçılar arasında birkaçı var ki, analitik ruhbilimin önemli kuram ve bilgilerine hayli aşinaydı; bunların başında da Dostoyevski geliyor. Dostoyevski psikanalizin izlediği yolu Freud ve öğrencilerinden çok daha önce salt sezgisel yoldan izlemekle kalmamış, bu tür bir psikolojinin teknik ve pratiğini de bir ölçüde kavramıştı. Alman sanatçılar arasında ruhsal olaylara bakış açısı günümüzdekine en yakın kişi olarak Jean Paul'ü gösterebiliriz. Öte yandan, Jean Paul, derinlere inebilen canlı bir sezgi gücüne dayanarak kendi bilinçaltıyla senli benli bir ilişkiyi sürdüren ve bu ilişkiden hiç kurumayacak verimli bir kaynak gibi yararlanan sanatçı tipine en güzel örnektir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Hayatta başımıza gelenler değil, olaylara karşı geliştirdiğimiz bakış açısı önemli. Biz nasıl bakarsak, olaylar bizi ancak o kadar etkileyebilir. Ve zorluklar bizi yıkmak için değil, güçlendirmek içindir.
Sayfa 131 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
Galileo
Galileo, çözüme kavuşturduğu pek çok problemin yanında olaylara yeni bir bakış açısı getirmeyi de başararak modern bilimin gelişim sürecinde önemli adımlar attı.
Sayfa 81Kitabı okudu
Disleksi güçlü yanları
Olaylara ve hayata farklı ve orijinal bir bakış açısı ile bakabilirler,
Gelmiş bir empatlf yeteneğine sahiptirler.
Okuma becerisi gerektiren faaliyetlerde ek süre tanındığında onemli bir gelişme kaydedebilirler. İleriye dönük vizyonu olan bireylerdir,
Olaylara kutunun dışından baktıkları için genel çerçeveyi iyi degerlendirebilirler
En az normal düzeyde bir zekaya sahiptirler,
Hayal gücler ve yaratıcılıklan gelişmiştir,
Dizayn ve yaratıcılık gerektiren konularda öncüdürler.
Sayfa 41 - UlviyeKitabı okudu
Tarih(çilik) ve Öykü(cülük): Nerede Nasıl Ayrılıyorlar?
İggers’ın (1997), üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan tarihyazımı kitabı, öykü-tarih ve kurgu-gerçeklik ilişkileri üstüne tartışmak için, kaydadeğer başlangıç noktaları sunuyor. Bu bölümde, İggers’ın görüşlerini anarak, fakat ona tümüyle bağlı kalmadan, sözkonusu ilişkileri ele alıyoruz. İggers’ın görüşlerine geçmeden, Avrupa dillerinde
Ötekilerin Felsefe Tarihi: Eskil Çin Düşüncesi Üstüne
Eskil Çin felsefesi, Çin’in 21. yüzyıldaki yükselişine dek, felsefe tarihinde eskil Yunan merkezli felsefe tarihyazımlarına bir ek gibi görülüyordu ve sık sık bu felsefenin ‘Batı’nınki gibi çağdaş, ileri, gelişkin vb. olmadığı satıraralarından sezdiriliyordu. Her tür resmi tarihyazımının marazlarından felsefe tarihyazımı bile muaf değil. Batı,
IV-Gençlik Üzerine
Çağımızda büyük sorunlarla hiç uğraşmayan insanların da intihar ettiklerini söyleyecekler; bununla beraber görünüşte hiçbir neden yokken gizemli biçimde kıyıyorlar canlarına. Gerçekten çok intihar olayıyla karşılaşıyoruz (çok olması yine de bir muamma), dıştan baktığımızda hiçbir nedeni olmayan, maddi yetersizliğin, kırık aşk
Bahtin’in gözünde kahkaha, sadece komik olaylara verilen bir cevap değil, aynı zamanda farklı bir bilgi biçimidir. Kahkahanın “Derin bir felsefî anlamı var” diye yazar,
tarih ve insanla ilgili olarak, bir bütün olarak dünyayla ilgili gerçeğin tmeel formlarından biridir; dünyaya tuhaf bir bakış açısı vardır. Ciddi açıdan bakıldığında olduğundan daha az (belki de daha fazla) haliyle dünya yeniden fakat değişik bir şekilde görülür. Bu nedenle, yüksek literatürde kahkaha tıpkı evrensel problemler ortaya koyan ciddiyet kadar kabul edilebilir. Dünyanın bazı önemli veçhelerine sadece kahkahayla erişilebilir.
Sayfa 38Kitabı okudu
