Sevgili okuyan, Hayatta bir şeyler yapmak için çok fırsatım oldu ama ben hepsini çarçur ettim. Kendi ihmalkarlığım ve talihsizliğim yüzünden, hayat benden kaçtı durdu ve artık mantığım benim de ondan kaçmam gerektiğini söylüyor . Kalmanın mümkün olduğunu hissetsem, kalırdım. Ama hissetmiyorum. Bu yüzden kalamam. Başka hayatları da karartıyorum. Verecek hiçbir şeyim yok. Özür dilerim. Birbirinize iyi davranın. Hoşça kalın, Nora.
"O kadar alıştığım bir ağrı ki, zamanla yanımda tuhaf bir yoldaş gibi oldu."
Reklam
Aynı yerden bakmıyoruz hayal ufuklarına Aynı durakta değiliz Marazi bir kalem sanki yaşamak Mutluluğu noksan yazar yüreğe Sevgiyi eğri büğrü Bir zamanlar yıkılmış duvarlar bulup Köşe taşlarına şarkılar söyler Birlikte sürerdik ellerimizi Ellerimiz ayrı dünyalar şimdi Taşlar özlüyor bizi Birlikte dalardık derin sulara Balıklar vururdu gözlerimize Balıklar mı öldü, su mu kurudu Bilmem ne oldu bize
YARIM HAKİKAT
korkum yanımdaydı benim hep kendimden o derin hiçlikten hiç kuşku duymadım iki uçurum iç içe geçmiş de kapana alıyor ısırıyor sanki beynimi çok bilmişliğimden uçurumsuzdur yeşil; sakin bir özgüven bense hep kaçtım şüpheden gücüm oldu inkar ölünce tam öleceksin yaşayacaksan tek nefes yarım dünya olmaz yeni içindeki çekirdekten iki nota arasında ya cinayet ya intihar toprağın altı feet altına nasıl düşer hesabını yapıyor johann sebastian cinsin ölünce bulursun olmaz 'yarım hakikat'in
Sayfa 18
Tamam şimdi oldu! denilecek bir nokta yoktu, her zaman bir eksik vardı.
Her defasında ekmek ateşinin karşısında yandıkça pişti Âdem. Ezildikçe inceldi. Üzerine bir olgunluk geldi, önce kalbine indi, sonra gözlerinin içine yerleşti. Hoşnut oldu dünya zahmetinden Âdem, dünyaya selâm etti. En fazla da ekmekle dünyalık olduğunu bildi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.