Belki de gökyüzü insanlardan uzak olduğu için bu kadar güzeldir... Küçük Prens
Kaybetme korkusu
Bilinçaltımızda 5 tane kök korku var demiştik. Ama bunlardan bir tanesi, kadınlığımızı, dişiliğimizi ve ilişkilerimizi temelinden etkiler. Biz kadınlar, ruhumuzun derinliklerinde aşık olmayı biliriz. Aşık olduğumuzda kalbimizin sonuna kadar açıldığını, oradan kişisel kodlarımızın olduğu bir frekansın nedensizce erkeğimize doğru aktığını hissederiz. Üstelik bu başımıza geldiğinde, mantığımız işlemez olur. Karşımızdaki erkekten aynı cevabı almak, onun sıcaklığını, yakınlığını güvenilir bir ilişki içinde yaşamak isteriz. Eğer kalbimizi tamamen açmaktan çok korkuyorsak tam olarak ayaklarımızın yerden kesilmediği pek çok ilişkiye de girebiliriz. Erkek bizi daha çok sevsin de biz rahat edelim, acılar çekmeyelim, garantide olalım diyebiliriz. Çünkü kalbimizdeki o gizli şifresi olan frekansı her açtığımızda canımız çok fena yanacaktır. Açanlar bilir. Eğer bilinçaltınızda kaybetme korkunuz varsa, bu mutluluk çok uzun sürmüyor. Ya erkek korkup kaçıyor, ya uzaklaşıp sessizleşiyor, ya sorumluluk alamıyor, ya da sadece ona sunduğumuz kadınlığımızın ve bu özel duygunun kıymetini bilmeden hızlıca tüketiyor.
Reklam
Oskar ayağa kalkıyor, tek kelime etmeden uzaklaşıyor. İki vagonun arasında duruyor, bir süre orada kalıyor, hiçbir şeyin sesi bastıramadığı ve trenin neredeyse insanı çıldırtacak kadar gürültülü olduğu boşlukta.
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Bugüne kadar iz bırakmış değerli sanatçıların mutluluğa bakış açısı, kitaplarından, oyunlarından kesitler... Size mutlu olmayı vadetmeden sanatçılara göre mutluluğun ne olduğu, nasıl bulunacağı konularına değinmekte. Sanatçıların bakış açılarıyla sizlerde de mutluluğa dair yeni bakış açıları ve farklı düşünceler oluşması çok olası.
Derin Düşünceler - Mutluluk
Derin Düşünceler - MutlulukFatma Büşra Günçel · Olimpos Yayınları · 2020114 okunma
Bir yere ait olma hissi hiç bir zaman oluşmadı bende. Kentin ortasında kalabalığın içinde ıssız bir ovadaki yalnızlığı yaşayabiliyorum. Kimseye boyun eğmiyor Ali diye seslenenler dışında kimseye efendim demiyorum (biri hariç). Sempatizanlık duygusu hiç olmadı bende tuttuğum takım kazandığında kaybedenleri unutmadıgım için sevincimi içimde yaşamasını bildim. Ben yeni tanıdığım birine annen baban nasıl diye sormadım mesela çünkü öğrendiğimde bana fayda sağlamayacak bir bilgi için birinin üzülmesini istemedim. Öğretilmiş aşklara kanmadım o büyük sevdalara düşmedim bir gün birini sevdim karnım ağrıdı. Anladım ki aşk karın ağrısından başka birşey değildi. Uzaklara hiç kızmadım çünkü sevgisine güvenmeyen insanlar sevdikleri uzaklara gideceği için üzülür unutmaktan korkar.. Bir taraf seç diyor ya hani Gülşen ablamiz ben hep kendi tarafımda kaldım güvenli alan olduğu için değil insan en çok kendine merhametlidir ya sırf bu yüzden ben ben olmayı seçtim siz de siz olun bitsin bu replika aşklar, yaşamlar, sevinç ve kederler bazen duvara asılan çerçeve gibi olmalı insan orda ama orda olmayan... O kadar yazı yazdım bunun sonu afilli bir cümleyi hak eder diyenler olur belki ama burdaki kimse bu kadar uzun yazı okumadığını bildiğim için gerek duymuyorum...
Yaşamınızı üzüntü, nefret, öfke, kıskançlık, düş kırıklığı içinde geçirirsiniz, çünkü tek bir kapıdan girmek için ısrar edersiniz! Sonunda sevilmediğinizi anlarsınız. Sevilmediğiniz düşüncesinin ne kadar korkunç olduğu üzerinde hiç düşündünüz mü? Sevilmediğinizi hissetmek dehşet verici değil inidir?
Sayfa 90 - OmegaKitabı okuyor
Reklam
Günaydın. Hayallerimizden vazgeçmek öyle kolay değil. Şartlar tüm mümkünleri söküp atsa bile...
Amor Towles
Amor Towles
şöyle diyor: "Hayat insana hayallerinin peşinden gitmeyi imkânsız kıldığında, insan gizlice de olsa hayallerinin peşinde dolanır." Bunca kötülüğün olduğu dünyada, imkânsız hayallerin peşinde dolansak ne çıkar sevgili okur? Kime ne! Var
"GEÇMİŞİN YÜKLERİNDEN KURTULMAK"
Geçmişte belki çok acı şeyler yaşadın, alman gereken sevgiyi alamadın, kötü muameleye maruz kaldın, belki de ihmal edildin. Sevilmedin, değer görmedin. Yaşadığımız olumsuz olaylardan dolayı hepimiz biraz yaralıyız. Bazılarımız zaman içinde bu yaralarını tedavi ederken bazılarımızın yaraları ise hâlâ kanamaya ve acımaya devam etmekte. Peki,
"Belki de gökyüzü insanlardan uzak olduğu için bu kadar güzeldir".
Karşı cins için de geçerli gerçekliği olan bir gözlem bu
Uzun süre erkeklerle zaman geçirmemiş yalnız kadınlara her zaman olduğu gibi, Prens Nikolay Andreyeviç'in evinde kalan üç kadının üçü de Anatol'ün gelişiyle o ana kadarki hayatlarının hayat olmadığını hissetmişti. Düşünme, hissetme, gözlemleme becerileri on kat artmış ve o ana kadar karanlıkta geçen hayatları sanki bir anda yepyeni, bol, manalı bir ışıkla aydınlanmıştı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.