Hayatın bir döneminde her şeyden elini eteğini çekip seviliyor muyum acaba düşüncesi 17 yaşımda uğramıştı. başarıyı, iyi olmayı, duruluğu ben de kimin ne sevdiği varsa ittiğim bir dönem. etrafınızda sadece 2-3 kişi kalıyor böyle olunca. işte o gün bugündür insanları umursamıyor ve mutluyum. seni sen olduğun için sevenin, sevmenin özü insana ait değil.
Üniversiteden bir arkadaşla ilişkiler üzerine konuşurken şunları söylüyordu... Ya Mustafa ben iki kadınla birlikteydim, tabiri caiz aldatıyodum işte. Diyor ben sanıyodum ki aldatan kişi sadece benim ama sonda ortaya çıktı ki o da beni aldatıyormuş. Diyor o gün anladım ki; aldatıyosan bil ki aldatılıyorsun, birlikte olduğun kişi tarafından olmasa da bir sonraki kişi tarafından aldatılırsın. Çünkü diyordu; Tanrı insanlara yaşattığın şeyi sana kesin yaşatır ki onlara ne çektirdiğini, nasıl duygular yaşattığını anlayasın. Çok iyi bir arkadaş değildi ama doğru yolu buldu zamanla. Çünkü bu davranışta olmanın ona hiçbir yararı olmadığını biliyordu. Onun hep ilişkilerine şüphe ile bakmasına neden oluyordu. Bir şekil kronik şüphecilik yaratıyodu. Bunun olması kadar kötü bir şey olamazdı galiba hayatta...
Reklam
her canlı içindeki sese koşar. kimi şehre, medeniyete; kimi yangın yerine, savaşa. ama her canlı bir gün ait olduğu yere döner. senin de ait olduğun yer burasıymış. yine o koşu yolunda sanki sen gelecekmişsin gibi bekliyorum.
Vazgeçmenin Gücü… Dört psikolog arkadaş bir gün bir deney yapmaya karar verirler. Amaçları düşünce gücüyle mum ışığını söndürmektir. Bir mum yakarak masanın üzerine koyarlar ve masanın etrafına otururlar. Olanca güçleriyle muma yoğunlaşırlar. Mumun ışığında herhangi bir hareket yoktur. Yoğunlaşmaya devam ederler ama mum ışığında en ufak bir titreme bile olmaz. Bir saati henüz devirmişlerdir ki tam o sırada sokaktan gürültüyle bir kamyon geçer. Dışarıdan gelen gürültüyle birlikte bu dört arkadaş irkilir ve muma yoğunlaşmayı bırakırlar. O anda mumun ışığı sönüverir. Evrenin kuralı bellidir: İste ve serbest bırak. Serbest bıraktığında her ne istedi isen o sana geliyor. Ama önce istemek zorundasın. Newton kafasına elma düşünce yer çekimini buldu. Halbuki o güne kadar pek çok insanın kafasına ağaç altında uyurken elma düşmüştü. Peki neden Newton yer çekimini buldu da diğerleri bulamadı? Çünkü Newton kafasına elma düşmeden önce binlerce saatlik bir uğraş vermişti. Yine bir gün çalışmaktan yorgun düştüğü bir sırada uyuyakaldı yani serbest bıraktı ve bilgi kafasına düştü. Doktor iğne yaparken bile fazla kasmayın kendinizi diyor. Neden? Çünkü kendini kasarsan iğne vücutta rahatça kılcal damarlara ulaşamaz. Kendini serbest bırakmadığın zaman akamazsın. Akış ancak rahat ortamda gerçekleşir. "Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir.." K.Iskender
Bir kadın ya da erkeğe aşık olursun. Aşık olduğun gün arada bir mesafe yoktur. Sadece bir hayranlık, heyecan, coşku ve sevinç vardır. Ama bilgi yoktur. Bu kadının kim olduğunu bilmiyorsun. Bilgi olmayınca sizi ayıran bir şey yok. O yüzden aşkın ilk anları çok güzeldir. O kadınla 24 saat yaşadıktan sonra bile bilgi oluşmaya başlar. Şimdi o kadın hakkında bazı fikirlerin var. Kim olduğunu biliyorsun. Bir imaj var. Yirmi dört saat, bir geçmiş yarattı. O yirmi dört saat, zihninde işaretler bıraktı. Aynı kadına baktığın zaman, artık aynı gizemi yaşamazsın. Tepeden aşağı geliyorsun. O zirveyi kaybettin.
Sen ey gâfil niçün meyl-i sivâdan olmadın fâriğ Edersin dün ü gün 'ısyân hatâdan olmadın fâriğ Seni Hakk da'vet eylerken cinânü'l-hulda ey mü'min 'Azâzîl'e demâdem iktidâdan olmadın fâriğ Hudâ'nın emrini tutup yolma gitmedin bir dem 'Adû mekrine aldanup ibâdan olmadın fâriğ Menâhîden kaçup sabr etmedin ârzû-yı nefsine Günâh deryâsına daldın hevâdan olmadın fâriğ Yiyüb içüp uyumanla erilmez menzile zinhâr Bakar gibi yatarsın hîç ki hâbdân olmadın fâriğ Resûl dedi kamîseyni olan îmân tadın bulmaz Beğim sen lebs-i dîbâc u kabâdan olmadın fâriğ Bilir iken bu dünyâ dâr-ı mihnet olduğun yine Derersin durmayup bir dem cefâdan olmadın fâriğ Bu hâletlerle oldun mübtelâ hicrâna Kuddûsî Gözü yaşı akar dâim bükâdan olmadın fâriğ Ahmed Kuddûsî Kuddise Sırruhu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.