Zaman aşkı öldürmüyor. Aşkı bitiren şey zaman değil ilişkideki memnuniyetsizlik.
Öyledir, dedi Zübeyir; bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor.
Sayfa 167 - Parantez YayıncılıkKitabı okuyor
Unutuş öldürmüyor hiçbir şeyi..
Bazen ruhumuz kuruyor gibi geliyor bana,savaş sadece öldürmüyor,insanları ağaçlar gibi kurutuyor da.Savaş insanların sonbaharı...
Sayfa 106Kitabı okuyor
"... Hayal kırıklığı insanı öldürmüyor, yengecim! Yalnızca, yaşama azmimiz bir parça eksiliyor; başka birşey olmuyor... Zamanla kabuk bağlıyor. Elin hep oraya gidiyor ; kaşıyorsun... İnsanın, diliyle eksik dişini yoklamasına benziyor.
Sonra kaşımamayı, yoklamamayı öğreniyorsun."
Sayfa 58 - SiaKitabı okuyor
Oscar Wilde’ın söylediğinin aksine her zaman sevdiklerimizi öldürmüyor olabiliriz ama sevdiklerimizle ilgili son derece karışık hislerimizin olduğu doğrudur.
"...Hayal kırıklığı insanı öldürmüyor, yengecim! Yalnızca, yaşama azmimiz bir parça eksiliyor, başka bir şey olmuyor... Bir defa daha ayağa kalkana kadar, eskisi gibi gülmeye başlayana kadar, günlük işlerin hengamesine tekrar dönene
kadar, bir vakit bocalyoruz. Sonra yara izi gibi bir şey kalıyor... Zamanla kabuk bağlyor. Elin hep oraya gidiyor, kaşıyorsun... İnsanın, diliyle eksik disini yoklamasına benziyor. Sonra kaşımamayı, yoklamamayı öğreniyorsun.
Hepsi yalan tabii.. İnanma! Ben daha çok gencim."
Mino'n
Sayfa 58 - Sia YayıncılıkKitabı okudu
Araplar yaşadıkları sorunların suçunu yüzlerce yıl boyunca kendilerini yöneten Türklerin üzerine atabildi.
Bu görüş, Arap tarihçilerin en büyüğü olarak görülen İbn Haldun tarafından paylaşılmaz. Ona göre Türklerin gelişi Allahın Müslümanlara bir lütfuydu ve onlara zayıflık ile çöküş döneminde güç ve yenilenme getirmiştir.
Peki Türkler olarak zaten ölüm döşeğindeki bir yapıyı yıktık ve onunla birleşip ona güç kazandırdık, hükmettirdik ya sonra aynı hastalık bizede bulaşmadı mı ve bizide öldürmüyor mu?
Nasıl anlatayım! Bu bir derya gibidir. İşte sanki ben de onun içine düşmüşüm de boğuluyormuşum gibi bir halde bulunduğumdan bu halimi de anlatmaya gücüm yokmuş. Ancak boğulduğum halde ben ölmüyorum, bu beni öldürmüyor. Bilakis yudum yudum hayat veriyor. Demek ki ben abıhayatta boğulmuşum. Şu mavi denizin beyaz köpüklü dalgaları üzerinde yuvarlanan gemilerin sandallarını gördükçe, ben de kendimi saadet denizinin mesut dalgaları üzerinde koşuyorum sanıyorum. Dünyanın niye tahammülü var Fehame?
Terk edilmek insanın sadece yaşama sevincini öldürmüyor, cesaretini ve özgüvenini de fazlasıyla kırıyormuş
Madem ölüm öldürmüyor ve kabir kapısını kapatmıyor; elbette bu ecel celladının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa insanın en büyük ve her şeyin fevkinde bir endişesi, bir meselesidir.
Enyar NeşriyatKitabı okuyor
Sırf kendi için okuyan, gezen, eğlenen bir aydın kendini yaşarken öldürmüyor mu?
