Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayal kırıklığı insanı öldürmüyor, yengecim! Yalnızca yaşama azmimiz bir parça eksiliyor; başka bir şey olmuyor… Bir defa daha ayağa kalkana kadar, eskisi gibi gülmeye başlayana kadar, günlük işlerin hengamesine tekrar dönene kadar, bir vakit bocalıyoruz. Sonra yara izi gibi bir şey kalıyor. Zamanla kabuk bağlıyor. Elin hep oraya gidiyor, kaşıyorsun. İnsanın, diliyle eksik dişini yoklamasına benziyor. Sonra kaşımamayı, yoklamamayı öğreniyorsun. Hepsi yalan tabii… İnanma! Ben daha çok gencim.
Bu savaş, dedi, biraz durakladiktan sonra devam etti, bu savaş sadece cephede olmuyor, bütün hayata sirayet ediyor, herkesin ruhunu esir alıyor. Herkes savaştan konuşuyor, herkes düşmanı yenmek istiyor, hiç tanımadığımız, görmediğimiz insanların ölmesini istiyoruz...Artık edebiyattan,sanattan,müzikten konuşmuyoruz, eğer bu savaş olmasaydı şimdi Mösyö Lausanne bize Paris'te çıkan kitapları anlatacaktı. Yazarlardan konuşacaktık, edebiyat mahfillerindeki küçük dedikodulara eğlenecektik, son piyeslerden bahsedecektik...Bazen ruhumu kuruyor gibi geliyor bana, savaş sadece öldürmüyor, insanları ağaçlar gibi kurutuyorum da. Savaş insanların sonbaharı...Ölmeden önce kurudukları, kurumaya başladıkları mevsim
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
"Hayal kırıklığı insanı öldürmüyor! Yalnızca, yaşama azmimiz bir parça eksiliyor; başka bir şey olmuyor… Bir defa daha ayağa kalkana kadar, eskisi gibi gülmeye başlayana kadar, günlük işlerin hengamesine tekrar dönene kadar, bir vakit bocalıyoruz. Sonra yara izi gibi bir şey kalıyor… Zamanla kabuk bağlıyor. Elin hep oraya gidiyor; kaşıyorsun… İnsanın, diliyle eksik dişini yoklamasına benziyor. Sonra kaşımamayı, yoklamamayı öğreniyorsun. Hepsi yalan tabii… İnanma! Ben daha çok gencim." Hüsnü Arkan
"Frane Selak diye bir adam var, Hırvat bir müzik öğretmeni. Adamın yolculuk yaptığı tren kaza yapıyor, on yedi ölü, bu hayatta kalıyor. Bindiği uçağın kapısı açılıyor, adam uçaktan fırlıyor fakat kurtuluyor sonra uçak düşüyor ve herkes ölüyor. Otobüsü nehre uçuyor, Selak kurbağalama yüzerek karaya çıkıyor. Öldürmeyen Allah öldürmüyor."
Aşk Budur
Kabil olsa Hamza: Biliyorum, biliyorum; yeter söyleme! diye haykıracaktı, sustu; fakat bu sükûtu devam ettirebilmek için elleriyle, rast gele vücudunu koparıyor, canını acıtarak cümle-i asabiyesini tembih ediyordu. Bir an kendi kendine: Şu kızın eline bir hançer versem de hiç olmazsa beni öldürüverse, diye düşündü. Fakat o zaman ölüm bir kerre gelmiş olacaktı. Halbuki Meryem, onu, gözün görmediği hançerle senelerden beri, her nefes yüz ölümle öldürmüyor muydu? Hamza, yüz hayata bedel olan bu ölüme cihanı değişmezdi. Ondaki lezzet ve sekri, bir Hamza bilirdi.
Sayfa 70 - İhramcızade İsmail Hakkı Arşivi, PdfKitabı okuyor
Hayal kırıklığı insanı öldürmüyor! Yalnızca, yaşama azmimiz bir parça eksiliyor; başka bir şey olmuyor. Bir defa daha ayağa kalkana kadar, eskisi gibi gülmeye başlayana kadar, günlük işlerin hengâmesine tekrar dönene kadar, bir vakit bocalıyoruz. Sonra yara izi gibi bir şey kalıyor. Zamanla kabuk bağlıyor. Elin hep oraya gidiyor; kaşıyorsun. İnsanın, diliyle eksik dişini yoklamasına benziyor. Sonra kaşımamayı, yoklamamayı öğreniyorsun.. Hüsnü Arkan youtu.be/xVnYf-flz8Q
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.