Kitabın baş kahramanı olan koca cüsseli, yufka yürekli John diyor ki “İnsanların kötülüklerinden yoruldum, dünyada o kadar acı ve kötülük var ki dayanamıyorum patron...” İyilik yapmak ve iyi insan olmak tek amacımız olmalı bence. Benim dünyada oluş sebebim bu. Hastalara, engellilere, yaşlılara, kimsesizlere, yetimlere, açlara, sokak hayvanlarına
Albert Camus' un okuduğum ilk kitabı. Onun da en ünlü eserlerinden biri diyebilirim.
Yazar yaklaşık 110 sayfalık eserinde belki yüzlerce makale yazılabilecek düşüncelerini aktarmayı başarmış. Kitabı okumaya başladığımda sıkıldım. Gerçekten okumak keyif vermedi. Sonra başa dönerek yeniden okudum. Sadece yazarın kaleminden dökülenlere odaklandım.
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
Sene 1878. Osmanlı Rus Savaşı yani tarihe adını 93 harbi olarak yazdıran o savaşın yapıldığı sene. 2.Abdulhamid padişah o dönem malumunuz. Panslavizm muhabbeti yani sıcak denizlere inme merakı olduğu dönem Rus tatilcilerin. Pardon askerlerin. Malumunuz sonrasında yani günümüzde biz Türklerin alamadığı o güzelim villaları, yazlıkları onlar
Sitede yaptığım ilk inceleme, Van Gogh aşığı olduğum için bu kitabı puanlayarak geçmem çok büyük vefasızlık olurdu, dolayısıyla uzun bir inceleme olacak… En başta söyleyebilirim ki sayısız kaynak okudum, video izledim Van Gogh’la ilgili, ancak bu eser tamamen birinci dereceden bir kaynak, o yüzden onu başkalarından değil, kendinden tanımanızı
Falih Rıfkı Atay etkinliği kapsamında yapacağım ilk incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814
Tarihi bir yolculuğa hazırlanın; geçmişe, bir İmparatorluğun Çöküşüne ve kaybedilen topraklarda yaşanan büyük acılara tanık olacağız. .
Daha önce,
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Gabriel Garcia Marquez’den okuduğum ikinci kitap “BENİM HÜZÜNLÜ OROSPULARIM”.
Kitap hakkında yoruma geçmeden önce sırf ismine bakarak kitabı yargılayan ve bu kitabı okuyanları utanmaz adlandıran “ahlak bekçileri”mize değinmek istiyorum. Keşke utanma duygunuzu bu kitabın ismine gösterdiğiniz gibi gerçek hayatta da gösterebilseniz.
Daha bir
“Bir hapsedilmişliği başka bir hapsedilmişlikle göstermek, gerçekte var olan herhangi bir şeyler göstermek kadar mantığa uygundur.”
Daniel Defoe
Camus’un romanının girişi için seçtiği bu alıntı kendi varoluşundaki labirentten çıkış yolu arayan insanın içinde bulunduğu haleti ruhiyeyi, tam bir nokta atışıyla şapka çıkartacak ustalıkla tasvir