Yine ölmeyi beceremedim...
Oysa ki yanan sadece ağaçlar değildi... Bugün intihara teşebbüs ettim. Zihnim yanarak ölen canlıların acılarını daha fazla kaldıramadı. İçim yandı. Ruhum yandı. Yaşamak istemiyorum. Aşık olmak istemiyorum. Şebo'yu da istemiyorum. Hiçkimseyi hiçbir şeyi istemiyorum. Ölmek istiyorum. Tabiat, doğa, hayat yanarken hiçbir işe yaramadan, öylece oturup New York'a taşınma planları yapmak da istemiyorum. Yanan sadece ağaçlar değildi anlamadılar. Çay poşeti attı çirkin adam. Oysa ki 2 gündür küller yağıyor üstümüze. 2 gündür verandadan külleri süpürüyorum. Belki bir ağacın külü bunlar belki de yanmış bir hayvanın. Ölüm bu. Ölüm yağıyor üstümüze. Bizim üstümüze ölüm yağarken çay atıyorlar insanların kafasına. Yanan sadece ağaçlar değildi... Umarım yanarak ölürsün çirkin adam. Umarım senin küllerin de verandama savrulur. Küllerine bakıp keyifle içkimi yudumlarım. Umarım... Tanrı varsa, adalet varsa yanarak öleceksin çirkin adam. Yanan sadece ağaçlar değildi... Sen kendini çok pis yaktın haberin yok. Yanarak öleceksin.
Hz. Muhammed’in durugörü medyumluğu da çok ileriydi. Hz.. Muhammed bulunduğu yerden kilometrelerce uzaklarda olanları görebiliyordu, örneğin, Arabistan’dayken 700 mil ötede ölen Habeş kralını öldüğü anda görmüştü. Sonra yanındakilere dönerek, «Kardeşiniz için dua edin,» demişti. Çünkü bu kralın müslüman mültecilerine çok iyiliği dokunmuştu. Aylarca sonra Arabistan'a gelen Habeşler de Hz. Muhammed’in belirttiği ölüm tarihini doğrulamışlardı. Keza, askerî bir göreve gönderdiği, ashabından Cafer ve Zaid’in de ölüm haberleri gelmeden, öldüklerini söylemişti. Bir defa, Hira Dağı’nda mağarasından çıkarken Cebrail'i görmüştü: «Cebrail'i adam şeklinde gördüm. Tâ ufukta ayakta dikiliyordu:» Sonra eve dönünce bunu eşine de anlatmıştır. Başka bir zaman da İblis’i gören Hz. Muhammed, şöyle demiştir: «Geçen akşam namaz kılarken İblis’i gördüm. Namazımı bozmak istiyordu.» Hz. Muhammed, çeşitli spiritüel plânları da görmüştür: «Cennet ve cehennem bana gösterildi. Bana şu duvarlardan da yakındılar. Kötü bir insanın nasıl cezalandırıldığım da gördüm.» [Miraç Mucizesi] Bir gün etrafındakilerle birlikte otururken, «Suriye'nin anahtarlarını bana veriyorlar. Allah adına yemin ederim ki, şu anda buradan şehri ve sarayın kapılarını görüyorum,» demişti. Bütün bu gördükleri birkaç yıl sonra gerçekleşti. Hz. Muhammed aynı zamanda arkasına bakmadan olup bitenleri de görebilmekteydi. Bazen camide namaz kıldırırken arkasında bulunan cemaatin içinde hatalı olanları namazdan sonra ikaz ederdi: «Sizi arkam dönük olduğu halde, karşımdaymışsınız gibi görebiliyorum.»
Reklam
Yalnızdı; ölmüş olduğu için de yalnızlığın bile ötesindeydi.
Neden mi yalnız kalmak
Hiçbir şey bu kuduran garip dünyada yalnız kalmak, bu kudurmuşluk karşısında ayrı durmak kadar güzel değildir.
Dışı çıtır cıtır içi yumuşacıkk
Kendi derimin içinde yapayalnızım; kendi derimin içinde, yani olanca mülkümün sınırları arasında...
Sultan 3.Murat'ın Cenazesini Yıkadığı Zat: Nalıncı Baba...
Sultan 3.Murat o gece garip bir rüya görmüştü. Rüyasında, daha önce hiç görmediği bir adam ona “Cenaze namazımı Fatih Camii’nde kılmaya hazırlan. Beni evimde toprağa ver. Üzerime bir türbe, yanıma bir tekke ve bir çeşme yaptır. Dünyadan elli sene su içtim.” demişti. Uyanınca uzun bir süre rüyanın etkisinden kurtulamayan Sultan 3.Murat, kararsızca
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.