Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duygusal açıdan yalnız olan insanlara duygusuzluğun hâkim olduğu alanlarda ilgi gösterilmesi karışıklığa neden olur. Bu insanlar, anne babalarının onları sevdiklerine ve fedakâr davrandıklarına dair güçlü fiziksel kanıtlara sahiptir ama aileleriyle duygusal güvenlik ve yakınlık kuramamanın acısını yaşarlar.
Sayfa 41
Duygusal olarak olgunlaşmamış ebeveynler, çocuklarının fiziksel ve maddi ihtiyaçlarını karşılama konusunda iyi bir iş çıkarabilirler. Bu ebeveynler, yemek, barınma ve eğitimle ilgili her konuda çocuklarının her ihtiyacını karşılarlar. Fiziksel, somut yani elle tutulur şeyler açısından bu tür ebeveynlerin çoğu ellerinden gelen her imkânı çocuklarına sunduklarından emin olurlar. Ancak duygusal ihtiyaçlar söz konusu olduğunda, çocuklarının ihtiyaçlarını bilmemektedirler. Danışanlarımın birçoğu, hasta olduklarında aileleri tarafından çok iyi bakıldıklarını hatta onların dikkatini çektiklerini, hediyeler aldıklarını ve sevdikleri yemekleri hazırladıklarını hatırlarlar. Ancak bir anne baba gibi davranmaları, onların hasta olduklarına emin olduktan sonra gerçekleşen bir şeydir. Onlar bu tür bir ilgiyi, hasta olduklarında ebeveynlerinin sevgisinin bir kanıtı olarak deneyimliyorlardı. Bu durum kulağa mantıklı gelmektedir çünkü hastalık esnasında sunulan bakım, ailelere çocuklarını şefkatle ve ilgiyle ‘şımartma’ iznini verir. Çocuklarının fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak için sundukları şefkatli bakım, bu ebeveynlerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Fiziksel bakımın, duygusal bağlılığa göre yaptırımı daha fazladır.
Sayfa 41
Reklam
Duygu fobisi, belirli duygulara karşı geliştirilen ve katı bir savunma mekanizmasına dayanan dar bir kişilik özelliği oluşturabilir. Duygusal olarak olgunlaşmamış insanlar bir yetişkin olarak, derin duygusal bir bağ kurma söz konusu olduğunda otomatik olarak kaygı tepkisi verirler. Gerçek duygularının çoğu, onları aşırı derecede sinirlendirir. Hayatları boyunca enerjilerini, diğer insanlarla yaşayabilecekleri duygusal zararlardan kendilerini koruyan bir savunma mekanizması geliştirmeye adarlar. Tehlikeli duygusal yakınlığı önlemek için klişelleşmiş yaşam senaryolarına bağlı kalırlar ve ilişkiler de dâhil olmak üzere duygular hakkında konuşmaya direnirler. Bir ebeveyn olarak, zayıf duygularıyla ilgili korkularını çocuklarına geçirirler. Bu tür ailelerde, üzülen çocuğa genel bir tepkiyle cevap verilir; “Şimdi sana ağlayabileceğin bir şey vereceğim.” Duygu fobisi olan ebeveynlerin çocuklarının çoğu, ağlamaya başladıklarında asla duramayacaklarına dair bir korku geliştirirler. Bu korku o duyguyu tam olarak ifade edebildiklerinde ağlamanın kendiliğinden durduğunu öğrenmelerine asla izin verilmediğinde ortaya çıkar. Üzüntülerini bastırmayı öğrenen ebeveynler tarafından büyütüldükleri için, bu çocuklar asla ağlama eyleminin doğal ritmini ve nasıl azalacağını deneyimleyemezler. Bu koşullar altında büyüyen çocukların kendi duygularından nasıl korktuklarını görmek kolaydır. Açıkçası, mutluluk ve heyecan gibi olumlu duygular bile endişeyle ilişkilendirilebilir.
Sayfa 40
Duygusal olarak olgunlaşmamış insanlar, duygusal açıdan oldukça duyarlı olmalarına rağmen kendi duygularıyla ilgili çelişkilere sahiptir. Duygusal açıdan çok çabuk uyarılırlar ama gerçek duygularından korkarlar. Bu durum, kendi duygularıyla baş etmelerine yardım etmeyen bir aile ortamında büyütüldüklerinde ya da üzgün oldukları için cezalandırıldıklarında ortaya çıkar. Kendi duygularından ne kadar kaçabilir ya da duygularıyla ne kadar baş edebilirlerse kendilerini o kadar iyi hissederler. Derin duyguların dünyasını oldukça tehditkâr bulurlar.
Sayfa 39
Kendi içine dönmeden, kendilerini gözlemlemeden değişimden bahsetmek söz konusu değildir.
Sayfa 39
Tutarsız anne babayla büyümek, çocuğun güven duygusunu sarsarak endişeli bir birey olmasına sebep olabilir. Ebeveynlerin tepkisi, bir çocuğun öz saygısının duygusal pusulası olduğu için, bu tür çocuklar ebeveynlerinin değişen ruh hâllerinin kendi hataları olduğuna inanabilirler.
Sayfa 38
Reklam
Muhtemelen çocukluk döneminde kendi duygusal deneyimlerini ifade etme izni verilmediğinden, bu insanlar duygusal açıdan tutarsız yetişkin olarak büyürler. Kişilikleri oldukça zayıftır, sıklıkla çelişkili duygular ve davranışlar sergilerler. Tutarsızlıklarının farkında olmadan duygusal durumların içine girer ve çıkarlar. Kendileri ebeveyn olduğunda, bu özellikler çocukları üzerinde duygusal şaşkınlığa neden olur.
Sayfa 37
Duygusal olarak olgunlaşmamış birçok insanın yeterince güçlü, olgun, bireysel bir kimlik geliştirmek için duygularını ve düşüncelerini keşfetmelerine ve ifade etmelerine izin verilmemiş olabilir. Bu durum, onların kendilerini tanımalarını zorlaştırmış ve duygusal yakınlık kurma becerilerini sınırlandırmış olabilir. Eğer kim olduğunuzla ilgili gerçek bir fikriniz yoksa diğer insanlarla duygusal olarak nasıl derin bir etkileşim kuracağınızı öğrenemezsiniz. Kesintiye uğrayan bu gelişim süreci, kişisel açıdan daha derin zayıflıklara neden olmaktadır.
Sayfa 37
Sadece kendinize şefkat gösterdiğinizde, sınırları ne zaman belirleyeceğinizi ve bir kişiye hak ettiğinden daha fazlasını vermemeyi öğreneceksiniz..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.