Doğaya ve insanlara bakıp bakıp da her şeyi karanlık ve kasvetli gören insanlar haklıdır. Ne var ki bu karanlık ve kasvet onların kendi tasalı ruhlarının ve görüşlerinin rengini yansıtır. Gerçek renkler inceliklidir. Seçebilmek için daha açık bir görüş ister.
Çevremizdekilere karşı davranışlarımızda dikkatli olmamız gerekir. Çünkü her ölüm geride kalan bir avuç kimseye öyle düşünceler miras bırakır ki yapılabilecekken yapılmamış, unutulmuş, boş verilmiş şeyler... Onlarılabileceği halde onarılmamış kırgınlıklar, giderilmemiş eksiklikler... İnsan için bunlardan daha acı bir düşünce olamaz! Hiçbir pişmanlık, iş işten geçtikten sonra duyulan pişmanlık kadar acı değildir. Kendimizi acıdan korumak istiyorsak bütün bunları vaktinde anımsayalım...
Siz kadınlar şu gözlerinizle bin yaşayın, e mi? Sizin gözleriniz bir sorunun ancak bir yönünü görür: ya iyi ya da kötü. Bu da her zaman karşılarına ilk çıkan yöndür.
''Ne var ki gerçek hayatta bizler edilgin birer seyirci olacağımız yerde uğraşları olan birer oyuncuyuzdur ve bu da çok fark eder. Sahnede oynanan oyunlardaki şiddetli duygu değişimleri yalnızca birer seyirci olarak gözlerimizin önüne serildiği zaman bunlara hemen saçma damgası vururuz.''