Ancak layığınca sevilmiş çocuklar bıçağın kanatabileceğini, kötü bir sözün can yakabileceğini bilebilir. Kâinatı, yurdunu, insanlarını sevebilen anne babalar; çocuklarını hayatın seslerine açabilen anne babalar başkasını incitmenin bir insan için ne büyük bir zillet olduğunu anlatabilir.
“Büyükler çocuklaşıyor, çocuklar büyüyemiyor .Kitle kültürünün içinde renksiz ,kokusuz ,kimliksiz ve kişiliksiz kaldığımız için içimizdeki boşluk büyüyor…”
Reklam
Kaygımız, bütün insanlara ve varlıklara korkunç maskeler takar.
İnsan yığınları, arzuların ve korkuların esaretindeki ahmaklardır.
Kendimi bulduğum bölüm...
“Mütevazilik; çocuk yaşlardan beri bize iyi niyetlerle öğretilen, ama aslında yaşam kalitemizi aşağıya çeken, bize kim olduğumuzu unutturan, kendimizle ilgili gerçeklik algımızı bozan bir tutum. Çünkü bir zaman sonra sadece iyi görünmek için bir alışkanlığa dönüşen mütevazilik, bizi yeteneklerimize ve özgünlüğümüze yabancılaştıran bir tehdide dönüşür.. Kim olduğunu değil, kimin gözünde nasıl biri olarak algılanmak istediğini daha fazla önemsemek zorunda kaldığın bir dünyada yaşıyorsun.. Şems’in ilk dersi budur biliyor musun? Seni sana yabancılaştıracak, seni kim olduğundan uzak düşürecek her şeyden temizlenebilme cesareti göstermeni ister. ‘Başkaları yokmuş gibi yaşa’, demez Şems. ‘Başkaları için kendini kaybetme’, der. ‘Başkaları ne der diye kendinden vazgeçme’, der.. Çünkü kendini değerli hissetmek için kimsenin bir şey yapmasına gerek yok. Kimsenin desteğine, onayına ve sevgisine muhtaç değilsin. Önce sen değerlisin. Sen güvenmelisin kendine. Kim olduğundan ve neler yapabileceğinden emin ol. Kimsenin sana atfedeceği özelliklerle yolunu bulmaya çalışma. Kimse sana değerinden bir parça dahi eksiltemez. Dışarıdakilerin övgüsü de yergisi de senin değerin üzerinde bir tesir yaratamaz...”
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.