Olmak cesareti, kendimiz olabilme cesareti…
Elizabeth Kübler-Ross, “Tanıdığım en güzel insanlar yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar.” derken ne kadar haklı. Var olmak cesaret ister.
Sayfa 291Kitabı okudu
''Her eşya kendisini üreten ideolojiyi yeniden üretir.''
Zamanımızın bir özniteliği birçok insanın tek başına olmaktan korkmasıdır. Yalnız olmak, kişinin toplumsal bir başarısızlık içinde olduğunun işaretidir, çünkü kimse elinden gelse yalnız olmazdı.
Sayfa 94Kitabı okudu
Pasif Agresyon
Pasif agresyon başta öfke olmak üzere duygularını, isteklerini ve itirazını açıkça ifade edecek cesareti, becerisi ya da niyeti olmayan bireyin kapalı, dolaylı, yanlış işlevli iletişim tutumlarıyla hayatı protesto etme şeklidir. Konumuz dahilinde: "Pasif agresyon, hayattan alacaklarını tahsil edemediğine inanan narsist bireyin sinsice yürüttüğü intikam operasyonudur" diyebiliriz. Her türlü intikam gibi pasif agresyon da, ötekinin içini oyarken
aynı zamanda öz yıkıma neden olur.
Sayfa 74Kitabı okuyor
İnsanın kazandığı her güç, aynı zamanda insan üzerinde bir güçtür.
Sayfa 242Kitabı okudu
Aslında onlar mutlu kölelerdir ve köle okuduklarını görmezler, görseler de umursayacak değillerdir.
Sayfa 238Kitabı okudu
Bazı psikanalistlere göre, kendi kişisel yetersizliklerimiz için bir günah keçisi aradığımızda, “yabancı” yı icat ederiz.
Sayfa 221Kitabı okudu
Dostlarımızı bir çay içmeye çağırırız. Tuhaf şeydir bu, bir sıvıyı içerken mutlaka hoşbeş edeceğimiz anlamına gelen bir şeydir.
Sayfa 208Kitabı okudu
Çay, dost sıcaklığının, memleket toprağında olmanın, kendisini belalardan emin hissetmenin sembolü gibidir.
Sayfa 207Kitabı okudu
Keyifsizlik ve mutsuzluk üçüncü dünya metropollerinde öylesine yaygındır ki bunları psikiyatrik bir sınıflandırmaya tabi tutmanın anlamı yoktur. Sorun politiktir ve bu yüzden, çareyi psikotrop ilaçlarda değil, politikada aramalıdır.