Agatha Christie den okuduğum ilk kitap.Beklentimi düşük tutmaya çalışmama rağmen kurguyu maalesef vasat buldum.Oldukça sade akıcı bir dili var.Kendini okutuyor.Gizemi son ana kadar koruyor ve katili tahmin etmeniz mümkün olmuyor.Ama bana göre gizem ile merak orantılı olmalı.Hikaye o merak duygusunu bana bir türlü yaşatamadı.Gerçeği öğrenince “hadi canım” falanlar hiç olmadı.Gerilim yönünü çok düşük bulduğumu da söylemeliyim.En azından son anlara kadar öyle kaldı.Gerilim bir duygudur.Ve bunu okura hissettirmek de kolay bir iş değildir.Mesela ”Ortam çok gergindi, kimsenin sesi çıkmıyordu, herkes içine dönmüştü..” gibi cümleler okumak yerine karakterlerin davranışlarını, duygu geçişlerini okumayı tercih ederim ben.Bu yönden de eksik kaldığını düşünüyorum.
Kitap 1939 da yazılmış.O senelerde çok beğenilmiş olabilir.Belki ben de o zamanlarda okusam beğenebilirdim.Ama sene olmuş 2024 ve bu zamana kadar okuduğum polisiye gerilim kitaplarının yanında bu çok sıradan kalıyor.Yani okumasam da olurdu dediğim kitaplardan biri oldu kendisi.Yine de yazarın bi kaç kitabına daha şans vereceğim.Umarım onları daha keyifle okurum.
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132.6k okunma
köylüleri niçin öldürmeliyiz şiiri pek sevilen şair. türkiye'de son yıllarda aşağılık bir seçkincilik sevdası belki bu ilgiyi tetiklemiş olabilir. bu seçkincilik üzerine uzun bir konuşmayı ise şimdilik ertelemeyi ve erbaş'ın meşhur şiiri üzerine bir polemik yapmayı seçelim.
erbaş'ın sorduğu "köylüleri niçin