İşler iyi de gitse kötü de gitse her zaman yanımda olan biri var. Beraber büyüdük onunla. Aynı okullara gittik. Aynı teneffüsleri bekledik. El ele tutuştuk karşıdan karşıya geçerken. Hâlâ birbirimizi kollarız yaya geçitlerinde. Sabah kalkarım başımda bekler. Yüzünde sanki başka bir dünyadan gelmiş gibi duran acayip tebessümüyle. Bence hiç çıkma o
Aysel / İsmail Kılıçarslan.
'Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Rosa ben bir deliyim’
Şiiri aynada kaç kaç çalıştığını hatırlamıyordu bile. Bir nefeste, vurguları doğru yaparak, sesini alçaltıp yükselterek, hiç telaffuz hatası yapmadan okuması gerekiyordu. Okuması şarttı. Bunun başka bir yolu yoktu.
Şöyle planlamışlardı: Aysel okuldan çıkarken peşine düşecek,
“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi?
(Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
Öncelikle kitabı bana gönderen 
Emre Şeyda hocamıza ve buna vesile olan 
DUA ablaya müteşekkirim.
Kitap çok başarılı olmuş diyemem ama oldukça keyifliydi. Bazı hikayelerde tam olmamış hissi uyandırsa da bunun kişisel olduğu kanısındayım. Çünkü benim mizah anlayışım biraz farklı. Sonra günümüzde yaşanan aşk benzeri ilişkilere oldukça güzel değinilmiş, ve gerçekten çok acınası bir durumda olduklarını söyleyebilirim. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bir kız hiç mi düşünmez anasına babasına hayrı olmayan bir erkeğin bana ne hayrı dokunur diye. Ama gençlik işte akıl ne arar.
Sonuç olarak kitap duygularınızı etkileyebiliyor, yeri geldiğinde gülümsetiyor yeri geldiğinde bu kadarı da olmaz dedirtiyor ama biraz neşeye ihtiyacınız varsa okuyun derim 2 günde rahat bir şekilde bitirirsiniz.
Not: Emre hocam keşke o AŞKISI'nı o kazada öldürseydiniz :)
