Afacan Dennis’in üzücü hikayasi
Henry King Ketcham 1920 doğumlu bir adam. Amerikalı. 40’ların başında Alice adında bir kadınla evlenir. 44’te bir çocuklar olur. Kısa adı Hank olan Henry King bir çizerdir. Çok yetenekli bir çizgi romancı. Ama iki büyük sorunu vardır: uyuşturucu bağımlısı karısı ve hiperaktif çocuğu. Bir gün aile Hank’in atölyesindedir. Bir saniye bile sabit
"Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?" diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
Reklam
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık! Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
Tüm insanlığın aynı dili konuştuğu daha dillerin henüz ayrışmadığı herkesin birbirini rahatlıkla anlayabildiği eski zamanlarda insanlar bir kule yapmaya karar verirler. Kulenin yapılış amacı yerlerin ve göklerin yaratıcısını daha dünyadayken hala yaşıyorken onu dünya gözüyle görebilmektir. Ölmeden önce onu görmek ona ulaşmak inşa edecekleri bu kule sayesinde tanrının evine komşu olmaktır amaçları. Kule yapımına başlanır ancak kulenin yarısına geldiklerinde tanrının gazabına uğrar kuleyi yapmaya çalışanlar. Dünyanın farklı yerlerine dağıtılır insanlar bildikleri dil ise unutulur o gün bugündür farklı coğrafyada farklı dildeli konuşuruz yabancı bir yere gidince konuşulanlar kulağımıza tamamen anlaşılmaz gelir söylenilen tek bir kelimeyi bile anlayamayız ona dünyadayken ulaşmaya çalışmanın cezasıdır bu yaşadıklarımız.
Otuz Sekizinci Kural: "Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?" diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
+331
Bu yaşlı kadın ne hikmetse beni oldukça severdi. Çok ilginç. Annem bile ölmeden üç gün önce benden nefret etmiş, babam benden bıkmıştı. Mahallede beni "zorba", "kötü çocuk" diye adlandırıp benden sakındıkları hâlde, bu yaşlı kadın hiç düşünmeden bana değer verirdi. Nasılsa kimsenin seveceği bir karakterde olmadığımı bildiğim için odun parçası gibi muamele görmekten gocunmuyordum.
Sayfa 13 - Tokyo Manga Yayınevi - 2. BasımKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.