Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Dikkat spoiler içerir.
Van Dorn Dedektiflik Bürosu baş dedektiflerinden Isaac Bell, nişanlısı Marion, ortağı Archie ile beraber dünyanın en hızlı gemisinde yolculuk yapmaktadır ve Marion'a evlilik teklif edecektir. Bu arada iki yolcu saldırıya uğrar ve Bell onları kurtarır. Bu kişiler Biedenbecke adında bir profesör ve Clyde adındaki yardımcısıdır. 1. Dünya Savaşı öncesinde Edison'un bile yapamadığı Konuşan Filmler adında bir icat yapmak üzeredirler. Sinema sektörüne yenilik getirecek bu icadı, Akrobat lakaplı bir Alman çok istemektedir. Biedenbecke Marion'un düğün gecesi öldürülür. Clyde da Bell ile beraber sağ salim Amerika'ya gelir. Makina prototipi yanmıştır ama Clyde imkan olursa yenisinş yapabilecektir. Önce Edison ile görüşürler ama olumlu geçmez. Sonra Imperial firması ile anlaşırlar. Burada genel yönetmen Irina adındaki bir kadındır ve daha önce de gemide olup Marion'un arkadaşıdır. Ama aslında o da nişanlısı yüzünden Akrobat'ın esiridir. Bell, ajanları ile sıkı bir araştırmaya girişir. Bu arada Almanya ofisindeki yakın dostu öldürülür ama ölmeden önce yanağı Pauline'e Akrobat'ın kimliğini söyleyip Paris'e kaçması için teşvik etmiştir. Kız başarılı olur. Akrobat Semmler adındaki psikopat bir generaldir ve amacı sinema sayesinde Alman propagandası yaparak ABD'nin en azından çıkacak büyük savaşta tarafsız olmasını sağlamaktır. Semmler en sonunda Marion ve Isaac'i yangınla kıstırır ama yüzünden yaralanmıştır. Acaba Isaac onu yakalayabilecek midir? Bundan sonra neler olacaktır? Semmler'in çaldığı formüller bir gün ortaya çıkacak mıdır? Almanya bu aleti başarıyla yapabilecek midir? Soluksuz okunan bir roman..
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese selam. Bugün size Adam Silvera'dan üçüncü okuduğum ve yorumunu da epey geciktirmiş olduğum kitap olan Ve Sonunda İkisi De Ölür'ün yorumu ile geldim. (Daha erken yazmak isterdim ama etkisinin biraz geçmesini beklemem gerekti.( Ve kendisi aynı zamanda 'her yıla bir silvera kitabı' geleneğinin de üçüncü kitabı oldu.
Bu kitap için aşırı
Kitabı henüz 1-2 saat önce bitirmişken taze taze bir inceleme yazısı yazayım dedim.
Şimdi efendim kitap, yazar olmak isteyen Cem’in bir kuyucu ustasının yanında çırak olarak işe başlamasıyla başlar. Cem’in ustası olan Mahmut usta Cem’e hem ustalık hem babalık yapmaktadır. Cem daha sonra bir kadına aşık olur ve olaylar başlar.
BURADAN SONRASI
Baldair'le ilgili ve spoiler içerir!
Hayatım boyunca en çok ağladığım kitap... Baldair bunları hak etmedi o ölmeyi hak etmedi en azından böyle saçma bir sebepten. Öldürmek için öldürmüş resmen yazar. Ve şuan Baldairin ölümünü okuduğum için boş gözlerle etrafa bakıp salya sümük ağlıyorum. Hatta şöyle ki kitaba bile ara vermeyi düşünüyorum ölümü atlatınca tekrar okurum. Ya ama ha bir bebek ölmüş ha Baldair benim fikrimce kitapta ki en masum iki insandan biri... ama tüm kitaplarda masumlar ölür değil mi hem Larel hem Baldair ikiside üzümlü kekim. Ayrıca bu yazar bu iki kardeşi neden Baldair ölmeden 1 gün önce barıştırıp, ölmeden 5 dakika önce birbirlerini ne kadar sevdiklerini söylettirdi... Allah aşkına neden ya bu da kalp abi bu da kalp ben zaten kardeş konusunda hassas bir kız oldum hep abimle ablama aşırı düşkünümdür onlar ağlasa o göz yaşlarına sebep nefret ederim onları ağlatandan. Baldair ve Aldrik iki kardeş oldukları halde neden birbirlerini son ana kadar sevgilerini göstermediler. Kaybettiğinde anlarsın bir insanın değerini derler yazarımız buna uymak zorunda değildi offff bu kitap serisi benim için en kötü seri tek iyi yanları Larel ve Baldairi tanımak. Seri güzel ama bu birbirinden güzel iki insan nasıl ölebilir ya aklım almıyor
Merhaba kitap dostlarım. Yine sevdiğim bir kitapla sizinleyim. Güzel bir deneyim oldu benim için. Haydi kitabımızdan bahsedelim.
Sırların ve yalanların arasında nefretle başlayan bir aşk hikayesi...
Ada'nın annesi küçük yaşta adı çıkmasın, laf söz olmasın diye kendinden yaşça büyük bir adamla evlendirilir. Önce evlilik, sonra çocuk derken iyice içine kapanır ama bunu kimse farketmez . Bir gün ansızın son verir hayatına. Babası ise hiç sevgi vermemiştir kızına. Ardından azıcık sevgi gördü diye bağlandığı ama onu terk eden sevgilisi Efe vardır birde.
Ada hepsiyle hesaplaşmak istiyordur . Dördündü evrede olan hastalığının tedavisini reddedip yollara düşer. Ölmeden önce hepsine içindeki zehiri kusmak istiyordur. O yolda ise Toprak'la karşılaşır.
Toprak, evli ve çocukları olan, iyi eğitimli, Sibel'le evliliği iyice yıpranmış ve aralarına aşılamayan mesafeler girmiştir.
Ada hastalığı yenebilecek midir ?
Ada ve Toprak'ı bu yolda neler bekliyor ?
Bu soruların cevabı ve ikisinin hikayesini öğrenmek için kitabı okumaya davet ediyorum sizleri
Ne kadar güzel bir kitap okudum böyle. Okurken boğazımı düğüm düğüm eden , beni etkilemeyi başaran bir kitap oldu. Gülümsediğim yerlerde oldu, gözlerimin dolduğu yerlerde. Bir oturuşta bitirdim ama bazen duraksamak zorunda kaldım okuduğum satırların darbesiyle. Bir film izlemişim tadı bıraktı bende eser. Yazarla tanışma kitabımdı ve kalemini sevdim. Sadece argo kelimelerin daha az olmasını beklerdim. Oldukça sade, akıcı bir dile sahip. Oturup bir gün içinde bitirebilirsiniz. Türü sevenlere kesinlikle önerimdir.
Yeni kitaplarda buluşmayı diliyorum
ÖLMEDEN HEMEN ÖNCE:
Gabriel Garcia Marquez'in ölmeden önce
tüm insanlığa hediye gibi bıraktığı Veda Mektubu:
"Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların