Gerçekdışı gelen bu sahneler yüzünden, sık sık Hasan'ın adamlarının uyuşturucu kullandıkları ileri sürülmüştü. Ölüme gülümseyerek gitmeleri başka nasıl açıklanabilirdi? Afyonun etkisiyle böyle davrandıkları savına itibar ediliyordu. Bu fikri Batı'da yaygınlaştıran Marco Polo'ydu. İslam âlemindeki düşmanları, Hasan Sabbah ve adamlarını gözden düşürmek için kimi zaman Haşşaşiyün, "afyon içenler" diye anmışlardı. Bazı doğubilimciler daha ileriki bir tarihte birçok Avrupa dilinde "katil" manasına gelecek "assassin" sözcüğünün buradan türediğini düşünmüşler, bu durum da "Haşşaşinler/Assassins" efsanesine iyice ürkütücü bir renk kazandırmıştı.
Oysa gerçek farklıydı. Alamut'tan günümüze ulaşan metinlere göre Hasan müritlerine dinin esaslarına bağlı kalanlar manasında, Esasiyun demekten hoşlanırdı ve yabancı seyyahların yanlış anladıkları bu terim "haşhaş", afyon kuşkularının ortaya çıkmasına neden olmuştu.
Haşşaşinlerin başvurduğu tek uyuşturucu, son derece bağnaz bir imandı.
ㅤㅤㅤㅤ
Sanırım henüz 5 yaşlarında falan idim...
Mahallemizde boş bir arsa vardı, arkadaşlarla hep orada oynardık..
Çoçukluk işte.. Kavga edersin, dalaşırsın kızarsın bağırırsın.. Hüseyin'e "aptal" dersin, bazanda "manyak"..
Diğer arkadaşlarlada arada böyle dalaşmalar oluyordu..
Ama yukardan sanki birisi bana kötü-kötü
Kartlar modern çağın vazgeçilmez bir bağımlılığı olmuştu. Hiç geri ödemesi yapılmayacakmış gibi binlikler havalara saçılıyordu. Reklamı yapılan şeye duyulan ihtiyaç doruklarda yaşanıyordu. Reklamı yapılan şey yaşamaya devam etmek için vazgeçilmez bir gereksinim olarak sunuluyordu.
Müslümanların huzurunu bozduğu iddia edilen Mustafa Kemal Paşa'ya karşı canlarını vermeye, Vanlarını akıtmaya hazır olduğu söylenen milyonlarca Müslüman, savaş içinde halifenin cihat çağrısına uymamıştı. Arap isyanı. Osmanlı birliklerinin mevzi kaybetmesine ve belki de yenilgiye sebep olmuştu. Müslüman toplumların Osmanlı idaresi dışındaki tümü- nün sömürge olduğu, Anadolu dışında kalan Osmanlı topraklarının da sömürgeleştirilme aşamasına geldiği mevcut durumda, İslam ve Müslümanlar adına ahkam kesenlerin bulduğu çare İngiliz himaye- sine girmekti. Bu siyasetin İngiltere'ye mi yoksa Müslümanlara mı hizmet ettiği, etmek istediği sorusunu düşünmek ve cevap bulmak ise Müslümanların temel problemiydi ve hâlâ problemidir. Bu teslimiyetçi yaklaşımda, İslam'ın cihat emrinin bir anlam ifade edip etmediği, ediyorsa ne ifade ettiği de başka bir problemdir.