Murat Menteş'ten okuduğum ilk kitap Dublörün Dilemması oldu, son kitap olmayacağına eminim. Dili oldukça akıcı, kurgusu farklı, olayların birleşim noktaları ilgi çekici.
Kitap 5 bölümden oluşuyor:
Nuh Tufan-İbrahim Kurban-Habip Habo-Ferruh Ferman-Nuh Tufan.
Olaylar bu karakterlerin bakış açısından anlatılıyor, hepsi bir kez de olsa okura yani bize "okur" olarak hitap ediyor.
Ana kahramanımız bir albino, tiyatrocu, dedikodu ajansının kurucusu ve dublör. Arkadaşı İbrahim Kurban'ın canlı doku üretip maske yapmasıyla aklına çılgın bir fikir geliyor ve zenginlerin takip ettiği bir dergiye ilan veriyor: "Aynı anda iki yerde birden olmanız mı gerekiyor? Bizi arayın." Böylece Ferruh Ferman kılığına giriyor ve karmaşık olaylar zinciri burada başlıyor. Aslında okurken olaylar hiç karmaşık gelmiyor, kitabın sonunda her şey yerli yerine oturunca anladım ne kadar karmaşık olduğunu.
Uzun zamandır kitap okuyamam durumu içindeydim ve bu kitap ilaç gibi geldi. Kitapla ilgili tek olumsuz düşüncem farklı karakterlerin bakış açısından anlatılıyor olsa da hepsi aynı ağızdan çıkmış gibi. Bu bana hepsinin yazarın kendisi olduğunu düşündürdü. Yani yazar karakterlerle bütünleşmiş ve karakterleri ayrıştıramamış gibi.