Yıllardır, uzun yıllardır küçük defterler tutarım. Fikirler, anılar, sözcükler yazarım onlara, birini bitirir yenisine başlarım, dolaplara, masa çekmecelerine ve başka yerlere şimdiye o defterlerden yüzlerce yığılmıştır muhtemelen ve bazen eski defterlere yeniden göz atarım, o zaman da yazmaya değer bulduğum şeyleri okurken hayrete düşerim. Sözcükler beni ölü zamana geri götürür.
Sayfa 84 - Siren Yayınları, Birinci Baskı, Çeviren: Aylin Ülçer
Sabahlar aynı değil sesinin sonrasında Kulağım ölü, içim susmuş, bitiğim..
Sayfa 14
Reklam
Sesinin kelebeği akşama kadar bahçede, ağaçlar arasında uzaktan uzağa renkler, kokular, hayat Sonra gecenin sütü karanlığın ağzı uykusuzluğun bıçağı boğazımda Saklayacak bir şeyi kalmamış yaprağını dökmüş ağaçlar sabahlar aynı değil sesinin sonrasında kulağım ölü, içim susmuş, bitiğim aslında ömürmüş benim geçen yaz bildiğim.
''Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer. Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. oyuncağı panik olan sayrı yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.''
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayrı yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Sayfa 271
︎ Kulağım ölü, içim susmuş, bitiğim... ︎
Reklam
111 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.