Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve bizler ölürken ayakta dimdik, Sertlikte ve güçsüzlükte birbirimize bağlı, Eski ölüler dirildi kurtulup çarkın dönüşünden Garip bir sessizlikle gülümseyerek.
Kaynak boğuşmaları, dini boğuşmalar, ulusal boğuşmalar sonunda, yeryüzünde savaşların sona erdiğini sadece ölüler görmüştü.
Reklam
Ağaç diplerinde, sokaklarda ölüler yatıyor, güneş kanların üzerine doğuyordu.
Sayfa 189 - ötükenKitabı okuyor
Askerlerimiz.Varolsunlar.
"Ordunuzun başında bulunsaydınız söylentilere yer kalmazdı efendimiz.Bu sıcakta mı olric?Hem ben kan görmeye dayanamam: Onların bu kızgın güneşin altında nasıl öldüklerini düşünemiyorum .Ölüler için sıcak da soğuk da birdir:Duymazlar efendimiz.Söylene Olric: fena oluyorum.Güneş batıyor efendimiz.Nobetçiler nöbetçiler nerde?Turgut silkindi.Her şey yavaşladı. Sıcaktan.Bu sarayda bir kötülük hazırlanıyor."
Bunlar hiçbir zaman söylenemeyecek şeylerdi. Çünkü onları görüp sağ kalanların dilleri tutulurdu. Ölüler ise konuşamazlardı. Bunlar öyle şeylerdi ki söylenemez ama unutulurdu. Eğer unutulmazsa nasıl tekrarlayabilirdi?
Sayfa 292 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Mahşer Tufanı Efsanesi Canlı Ölüler İbreti Müzesi Neresi Olacak Zulüm insanlığı sıfırlamak isterken kendi sıfırlandı. Hangi güç kimin hakkından neden geldi? Türklerin en anlamlı günlerini seçerek her birine ayrı bir acı yerleştirdiler. Biz Türklerin bugüne kadar çekmediğimiz acı kalmadı. Bedeli zalimliğe çok ağır olmalıydı. Öyle de oldu. Acısının farkına varan kendine gelip taraf değiştirecek. İnsanlığı Türklüğü hatırlayacak. Zulmü ayakta tutacak kimse kalmayacak! İnsana şapkasını ters giydirmesine güvenen şeytan öyle bir çaresiz düşecek ki satın alabilecek kimse bulamayacak. Satılanların ve canlı ölüye dönüşenlerin ibretlik hallerini, zulümlerini ve bu zulmün ülkemizde ne kadar rol almış varsa hepsini Atatürk orman çiftliği katledilerek yapılan o sarayı Mahşer Tufanı Efsanesi Canlı Ölüler İbreti Müzesi yaparak bütün insanlığa turizme açarak bir daha değil ülkemiz dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir zulüm yaşanamayacak. Mustafa Kemal Atatürk sonrası kim ne kötülük yaptıysa kimseye ayrıcalık yapmadan o müzede sergileyeceğiz. Türk Cumhuriyeti Devleti yine Çankaya köşkünden yönetilecek. Önder Karaçay
Reklam
"Malumunuz, ölüler yokluklarıyla var olur, anılarla yaşar."
Sayfa 13 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Acıyı uyuşturmak için...
çalıştığımda, gece gündüz çalıştığımda kendimi unuttuğum anlar oluyor ve kendimi unuttuğumda âdeta ölüler gibi mutlu oluyorum.
Sayfa 557 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 13.Basım, II.Cilt
2065 yılında Facebook'ta profili bulunan ölüler, dirileri sayıca geçecek. Alın size gerçek kim ne derse desin, ölümlülük bence hayatın değerini düşürüyor.
Sayfa 66 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Beni zamanla öldürdün. Zamanında değil. Ben zamanl öldüm zamanında değil. Bu yüzden ölüler konuşamaz. Canlılar değil..."
CANORIS — (Tatlılıkla) Şu yeryüzünde geride bıraktığına yandığın hiçbir şey yok mu? LUCIE — Hiç. Her şey çürüdü.
Duygularımı yitirdim. Kupkuruyum. Yalnızım. Kendimden başka hiçbir şey düşünemiyorum.
Beş para etmez dedikleri bu hayatı, yıllardır yaşıyorum. Bugün doğdu yarın da doğacak Atlar koşacak Yılanlar sürünecek Küsler barışacak Ölüler kavuşacak Allah’ın izniyle. Ama güzel çiçekleri Kör bahçıvanlara emanet etmeyeceğiz. Hiç fark etmez, hep anlatacağım hiç anlamayanlara.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.