Yarın o uzaklar da yakın olacak, ölülere yer kalmayacak, neredeyse dirilere de!
"Ne var yani park olduysa eski mezarlık" demiş şair.
Sonra da gitmiş o mezarlıkta bir yere yerleşmiş.
-Ölümsuz Oyun' dan- Oktay Akbal
Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi?
Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi?
Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır!
Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir?
Nedeni basittir!
Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur,
Özgür bırakır bizi onlar...
Yürüyorsun camdan bir çizginin üstünde
Aşağıdan yılların şekilsiz çığlıkları
Annesini terk etmiş bir bohem özentisi
Hiç bir zaman istediğin olmadı değil mi?
Bıçak yağmurunda korkmadan tek başına
Hızlı fakat gelişigüzel adımlarla
Aklın tabii ki en son bıraktığın yerde
Gözlerinin arkasında sessiz bir gemi
Kimbilir hangi yüzyıldan, kimbilir adı ne
Kitap, 1 hikaye ve 11+1 masaldan ibarettir. Yazar günün saat dilimleri gibi masalları tasarlamış ve en baştan başlayarak tüm bu masalların arasına ilk hikaye olan ve kitaba da ismini veren "Göçmüş Kediler Bahçesi"nin parçalarını serpiştirmiş.
Hikayelerin büyük bir bölümü ölüm temalı ve doğayla buluşmuş, doğanın tüm unsurlarını içinde