Muhtemelen karanlığın gerçek sakinlerine karşı duyulan bu korkudan, zaman içinde gerçekdışı sakinlere duyulan korku gelişecek, görünmeyen sağlam ve güçlü bir dünyada doruğa çıkacaktı. Muhtemelen hayal gücü geliştikçe ölüm korkusu da artacak, sonunda Halk bu korkuyu karanlığa yansıtacak ve onu ruhlarla dolduracaktı.
Sayfa 104 - vayyyKitabı okuyor
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Grapon kağıtlarının arka kapağında şöyle yazmış Madak, "Bu kitapta yer alan şahıs ve mekanların gerçekle alakaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, gözyaşları hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır." Şu satırların güzelliğine bakar mısınız? Didem Madak şiirlerini okurken neyle karşılaşacağımızı bilemiyoruz. Bazen aşka bazen acılarına bazen annesine bazen de dostlarına yönelik mısralarına denk geliyoruz. En çok annesiyle ilgili olan şiirleri beni etkiliyor. Bazen de aşkla ilgili olanlar. Şairlerin, yazarların hayatlarını araştırınca eserleri gözünüze daha farklı gelmeye başlar. Sadece kitabı okumazsınız, o yazarın/şairin o satırları yazmasına neden olan yürek yangınını da bilerek okursunuz aslında. Didem Madak'ın şiirleri okuduğum şiirlerden çok farklıydı ama tam ihtiyacım olandı sanki. Evet, her şiirde yaşanmışlık vardı elbette ama Madak'ın satırlarında beni etkileyen apayrı bir ruh vardı. İnsan hissetmeden yazamaz bana kalırsa ve bu yüzden Madak'ı okudukça şunu sordum kendime, "neler yaşadı da şair oldu? ne hissettirdiler de kaleme kağıda sarıldı? bu satırları yazmasına sebebiyet verecek derecede nasıl yaraladılar onu?" Şiirlerinde hayal kırıklığı, yenilmişlik, yorgunluk, acı, ölüm, ölüme rağmen yaşamak... Ama bunları anlatırken sokaklara çıkarır sizi. Günlük hayatı anlatır şiirlerinde, hislerle yoğurur. "Bazen ölmek istiyorum Beni yeniden doğurman için"
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214k okunma
Reklam
An geliyor dünyanın tüm içeriğini eksiksizce bilmenin yorgunluğunu duyuyorum, an geliyor çevremde olup bitenlerden kesinlikle hiçbir şey anlamıyorum. Acı bir tat alıyor, ölüm sorununu bile gözüme yavan gösteren şeytanca, hayvanca bir acılık duyuyorum, ilk kez, bu acılığın tanımlanmasının ne kadar güç olduğunu anlıyorum.
Titretti yine Rû-yi zemin Arş-ı semâyı!
Dönemin Mısırlı tarihçisi İbn lyas (ö. 930/1524) Sultan Selim Halep'i aldıktan sonra Abbâsî halifesi III. Mütevekkil-Alellah'ın, beraberinde Şafii, Mâliki ve Hanbeli mezheplerinin kadıları olduğu halde sultanın huzuruna getirildiği ve sultanın halifeye tazimde bulunduğunu nakletmektedir. İbn lyas'ın aktardıkları içinde dikkat çekici
Sayfa 128 - KlasikKitabı okuyor
“İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar!” Hz. Rasûlullâh(aleyhisselâm) Şimdi lütfen bu cümleye iyi dikkat edin... Bu cümlede sınırlama, istisna yok!.. Bir cümleyi okuduğumuz ya da duyduğumuz zaman, önce kafamızdan şunu geçireceğiz... Bu cümle bir sınırlama getirmiş mi, getirmemiş mi?.. “İnsanlar uykudadır...” diyor!.. Beyazlar, zenciler,
Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Reklam
Bu göz oxşayan şirin təəssüratların içində ola-ola qara fikirlər haradan gəlirdi ağlıma?
Sayfa 52
İskender Pala
Dünya insanın gölgesi gibidir; ona sırtını dönersen peşinden gelir de, peşine düşersen hep önünden kaçar.
Yaşam ve… ölüm! İşte o kadar! Yaşıyordum… bir yaşamım vardı, şimdi usulca elimden kayıyor ve ben onu tutamıyorum.
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Ölüm her şeydir. Ve hiçbir şey.
Nietzsche hayranı bir psikolog mu demeliyim? Nietzsche'yi hala anlamakta zorlanan bir psikolog mu? Yoksa Nietzsche'nin varoluşçu felsefesine aşık bir psikolog mu? Yalom gerçekten mükemmel bir psikolog ve muhteşem bir yazar. Kitap hakkında yorum yapmak benim için zor çünkü içimdeki hislerin, duyguların karşılığı kelimeleri bulmakta
Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek
Güneşe Bakmak Ölümle YüzleşmekIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20172,174 okunma
Reklam
"Mezar taşlarındaki ölüm tarihleri, ölülerin bizi kaç yıldır beklediğini gösterir."
Resullulah (asm)sözü Ya rabbi beni fakir olarak yaşat,bana bir fakir olarak ölüm ver ve beni fakirler zümresinden haşreyle
HER DERDE DEVA ÇÖREKOTU...
Peygamberî bir ilaç olduğunu belirttiğimiz çörekotunun ismine eski çağlardaki bazı dini metinlerde rastlandığı gibi, İslâm Peygamberi'nden (s.a.v.) sahih rivayetle nak- ledilen hadisi şerifle de önemi en veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Hz. Ebû Hureyre (r.a.)'nin nakline göre, Hz. Peygamber (s.a.v.): "Size Çörekotunu tavsiye ediyorum. Çünkü onda ölüm hariç her türlü hastalığın şifası vardır." demiştir (Buhârî, "Tıp", 7; Müslim, "Selam", 88; İbn Mâce, "Tıp", 6; Tirmizî, "Tıp", 5). İbn Şihab, bu hadiste geçen "sâmm" kelimesinin "ölüm" anlamına geldiğini ifade etmektedir.
Yapıyorsun şu sporu İrfan efendi :D
Şüphesiz hep şehit oluyoruz. İlk huriyi cennete varmadan önce dünyada göreyim güzel yüzünüzün nuruyla ferahlayarak ölüm acısı duymadan can vereyim.
…sıkıntı büyüdü mü insanın içinde diyorum.. yalnızlık.. bir çeşit intihar gibi.. çünkü kendini yitiriyorsun, çoğu kez bunun farkında da değilsin, asıl o zaman ölmüş gibi oluyorsun.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.