***
Her şeyin geçiciliği ve sonluluğu karşısında, zaman ve ölüm karşısında, insanoğlu kendini özellikle güç durumda hisseder, ama bunları görmezlikten de gelemez.
***
Sayfa 174 - Can yayınları, 2017, 3. BasımKitabı okuyor
Gelecek
O muhteşem gün gelecek
Bitecek kör sağır dilsiz sessizlik akıp gidecek kül renkli zaman
İşte o zaman gökyüzüne kuşlar salacağım
Çiçekler toplayacağım
Bir tek çocuklar için kavgalar vereceğim
Bir tek özgürlük için şafağı çağıracağım
Şiirler yazacağım ırmaklar çoğaltacağım
Yüreğimde aşklar büyüteceğim
Bir tek insan bir tek insanlar için
İşte o zaman Ey insanlar al size diyeceğim Al size kızıl bir şafak Bir daha hiç bırakmayın Al size ışıktan güzel düşler
Ay ışığı yaşam aşk ve ölüm Al size özgürlüğün türküsü İşte o zaman
Yeni bir yaşam başlayacak
çünkü ölüm var. çünkü ölüm, insanlar ne derse desin hayatın bir parçası değil. ölüm, tanrı'nın büyük hatası, gün batımları ile gün doğumları ise utançtan yanakları kızarmış halde bizden her gün ama her gün özür dileme yolu.
Bismillah deyip yazarın Yüzyıllık Yalnızlık eserini okumaya niyetlenip ilk Kırmızı Pazartesi isimli kitabını okumuştum sonra da elime Ağustosta Görüşürüz isimli kitabını almış bulundum. Kırmızı Pazartesi'ne yaptığım incelemedeki gibi bu kitabını da ne beğendiğimi ne de beğenmediğimi vurgulayabilirim. Bu eseri diğer okuduğum eserinden ayıran
Bu kitaba nerede rastladığımı hatırlamıyorum ancak ilk kez 2017'de okumuştum. O zamandan beri kitabın bende bıraktığı his hep hatırımdaydı. "Hah"ın bendeki yeri kişisel hikayemle ilgili de olabilir ama
Birgül Oğuz 'un özgün ve bir o kadar da şiirsel kaleminin bundaki payı yadsınamaz.
Hah, ne kadar öykü kitabı olarak
Oysa, Türk'ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yok olsun daha iyidir.
O halde, ya bağımsızlık ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.