"Ne yazık ki,” diye söyleniyor müdür, “artık ölüm cezası yok."
Sayfa 17 - MetisKitabı okudu
Andreia ya da cesaret onun gözünde korkusuzluk değildir. O, neden korkulup neden korkulmaması gerektiğine dair bir bilgi olmak durumundadır. Nitekim Sokrates, bunu sadece açıklamaları ve tartışmalarıyla değil, fakat eylemleriyle de göstermişti. Sözgelimi mahkemede suçlu bulunup ölüm cezasına çarptırılınca, Yunan yasalarının kendisine verdiği bir hakkı, yani mahkemeden kendisi için alternatif bir ceza, sözgelimi bir para veya sürgün cezası isteme hakkını kullanmayı reddetmişti. Ölümden, herkes gibi o da korkuyordu. Fakat asıl korkulması gereken şeyin, ölüm değil de, suçlu olmadığı halde, hayatını tekzip edecek şekilde suçunu kabul ederek, adaletsizlik yapmak, ilkesiz davranmak, oportünizm sergilemek olduğunu iyi biliyordu. Bedenini kurtarmak adına, üç beş yıl daha yaşamaktansa, ruhunu satmamayı tercih etti.
Sayfa 59Kitabı okudu
Ölüm cezası. İste beş haftadan beri beni varlığıyla donduran, ağırlığıyla ezen bu tek düşünceyle yaşıyorum.
Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçeğim var: Ölüm cezası!
Sayfa 1
Hiçbir şey ölüm cezası kadar önemli değildi ..
"...Toplumu budamak, dallarını koparıp, kellesini uçurmak için gelen devrimlerin insan kanına doyduklarına nadir rastlanır, ölüm cezası ellerinden kolayca bırakmadıkları bir bıçaktır."
viii
Ölüm cezası!
İşte beş haftadan beri beni varlığıyla donduran, ağırlığıyla ezen bu tek düşünceyle yaşıyorum!