Erk*kler
İşlerine akıl sır ermiyor. En akıllıları bile bazen çok aptalca şeyler yapıyorlar.
Kendini bildi bileli hep onunla evleneceğini düşünmüştü.
Reklam
Günün şiiri #7
Hüseyin Nihal Atsız- Geri Gelen Mektup şiiri ve hikayesi.. Nihal Atsız’ın öğretmen olarak çalıştığı okula bir gün bir hanım öğretmen gelir. O zamana kadar kimseye bakmayan, kimseyle pek alakadar olmayan Atsız içeri giren o öğretmene ilk görüşte aşık olur. Evet kelimenin tam anlamıyla bu bir ilk görüşte aşktır. Ve aşık olduğu o meçhul hanım
Beni bekleyen ve bedenimi uyuşturan sıcaklığını tüm ıslaklığımda duyduğum insan. Yaşamın en güzel anı. Denizlerle, kumsallarla, rüzgârla, yeryüzü ve gökyüzüyle birlikte varoluşu derinden duyduğum an. İki insanın birleşmesiyle kutsallaşan bu an. Sonsuzluk. Varoluşun tüm zamanlarını uzlaştıran bu an. İki insanın birleşmesindeki sonsuzluk özü olmalı insan yaşamının. Özü olmalı güneşin. Özü olmalı sevişmeyi duyan ve duyuran gücün. Bizi saran sıcaklığın. Soğuyan gecelerin. Ve geceleri gökyüzünü bürüyen yıldızların. Akdeniz’in üzerini kaplayan mavi gökyüzünün özü olmalı bu birleşme. Bu ıslaklık. Sonsuza dek varan, yaşatan, sonra yaşamı uzaklara, Akdeniz’in kıyılarda beyazlaşan dalgaları ya da yeşil durgunluğu gerisindeki ufuklara iten gücün. Bizi saran sıcaklığın. Soğuyan gecelerin. Ve geceleri bürüyen yıldızların. Ve dolunayın. Ve dolunayla birlikte uykusuz kalan insanların. Dolunayla birlikte uykusuz kalınan gecelerin soluk, sisli sabahlarında ölümü bekleyen insanların. (Ölüm de bir günlük olay değil mi?) Bizi saran sıcaklığın. Soğuyan gecelerin. Ve geceleri bürüyen yıldızların. İki insanın sarılarak geçirdiği bu sarsıntı özü olmalı evrenin. Sonsuza dek varan, var eden, yaşatan, yaşamı ileri çağlara doğru devreden bu birleşme...
Sayfa 64
Henüz yirmi beş yaşında olduğunuz halde yığın işi ölüm, yoksulluk ve insanların budalalıklarını görmüşsünüz, ama yine de hemen akla gelebilecek en safça soruları sormaktan başka şey öğrenmemişe benziyorsunuz. Ne yapalım, belki de dünyanın gidişi böyle. Gerçekten bir şeyler öğrendiğimiz zaman, bunları kullanamayacak kadar yaşlanmış oluyoruz. Ve bu hep böyle sürüp gidiyor, dalgalar dalgaları, nesiller nesilleri izliyor. Hiçbiri ötekinden küçük de olsa bir şey öğrenmiyor...
Sayfa 165 - Oda yayınları...Kitabı okudu
" - Bu kadar zaman evden uzak kalıp, farklı bir yaşam sürdükten sonra değişmemek mümkün mü? - Yanılıyorsunuz... İnsanlar hiçbir zaman değişmezler ve yaşamdaki en büyük trajedi de budur!"
Sayfa 241
Reklam
749 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.