"Evet, bu şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm hakikatı, elbette hayattan ziyade bir istediği var. Ve onun i'damından kurtulmak çaresi; insanların her mes'elesinin fevkinde en büyük ve en ehemmiyetli ve en lüzumlu bir ihtiyac-ı zarurî ve kat'îsidir."
Sayfa 242Kitabı okudu
Sokrates, kendini ölüme hazırlarken "Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız" der. "Biz, hakikati sevenler hayatta neye koşarız? Bizler kendimizi vücuttan ve vücudun hayatından kaynaklanan her türlü beladan kurtarmaya uğraşırız. Eğer durum buysa, ölüm bize gelirken niçin sevinmeyelim?"
Reklam
"...Ölümün peçesi gerçi karanlık, siyah, çirkin ise de; fakat mü'min için asıl sîması nuranîdir, güzeldir gördüm. Ve çok risalelerde bu hakikatı kat'î bir surette isbat etmişiz. (...) ölüm i'dam değil, firak değil, belki hayat-ı ebediyenin mukaddemesidir, mebdeidir ve vazife-i hayat külfetinden bir paydostur, bir terhistir, bir tebdil-i mekândır. Berzah âlemine göçmüş kafile-i ahbaba kavuşmaktır..."
Yirmialtıncı Lem'aKitabı okudu
22/Ocak/1905..Rusya
"Efendimiz bizler ,yani Petersburg işçileri ve sakinleri ,karılarımız ve çocuklarımız ve biçare yaşlılarımızla, hakikatı, adaleti ve yüksek himayenizi talep etmeye geldik huzurunuza. .. Hepimiz dilenciye döndük; bizi eziyorlar; ölüm geldi dayandı kapımıza...O halde.geldikki ,yani,dayananılmaz acılarımız daha sürüp gidecekse ölelim daha iyi .. Çalışamaz olduk ve efendilerimize bildirdik ki isteklerimizi yerine getirmedikleri takdirde yeniden iş başı yapmayacağız. . Zaten istediğimiz de azıcık birşey :İş günü sekiz saate insin ...günde.bir ruble asgari ücret alalım ve mesai kalksın.. ...Memurlar ülkemizi yıktılar ,harap ettiler rezil bir savaşa soktular bizi ..Sırtımızdan çıkıyor muazzam vergiler nereye harcanıyor???..Biz hiç sesimizi duyuramıyoruz... ....İşte bunlar.efendimiz sarayınızın duvarları dibine getirdi bizi..En son umut durağımız burası. .Halkınıza yardım elini uzatmamazlık etmeyın ...Halkınızla aranızdaki duvarı yıkın..
Sayfa 55 - Alkım yayınları
"Ölmeden önce ölünüz" tavsiyesi, Batının haz felsefesinden ayrı bir alana çağırıyor insanı. Haz felsefesinde, ölüm hakikatı bu dünyaya değer vermeye götürürken, İslâm'da tersine bu dünyanın değersizliğini kavramaya yol açıyor.
Rüzgar
Arzularım muayyen bir haddi aşınca Ve kulaklar sözlerime sağırlaşınca Bir ihtiras duyup vahşi maceralara Çıkıyorum bulutları aşan dağlara. Tanrıların başı gibi başları diktir, Bu dağları saran sonsuz bir genişliktir, Ben de katıp vücudumu bu genişliğe, Bakıyorum aşağılarda kalan hiçliğe. Bu dağların bir rakibi varsa rüzgardır.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.