Halife Ömer bin Abdülazîz (rah.), kumandanlarından birisine şöyle bir nasihatnâme yazmıştı:
Sana takvâyı, Allâhü Teâlâ’dan korkmanı ve ona itaat etmeni tavsiye ederim. Zira takvâ ve Allah korkusu, dünya fitnelerinden ve âhiret sıkıntılarından kurtarır, Cennet’e ve cemâl-i İlâhî’ye ulaştırır.
Müslümanların, Allâhü Teâlâ’yı razı etmeleri, ancak Ashâb-ı Kirâm’ın yoluna uymaya bağlıdır. Geçmişte yaşamış kimselerin hayatlarında, sonradan gelenler için ibretler vardır.
Sen, insanların nasıl ölüp çürüdüklerini görmektesin. Bak, ölüm, günahkârı tevbe edemeden önce yakalayıvermekte, kişiyi sevdiklerinden ayırmaktadır. Muhakkak ölümde, insanı dünyaya dalmaktan alıkoyacak, âhirete yönlendirecek kâfi nasihat vardır. Ölüm ve sonrasının kötü hâlinden Rabb’ine sığın, onun hayırlısını iste. Rabb’ini gazaplandıracak ve âhiretine zarar verecek olan her türlü işlerini terk et.
Cenâb-ı Hakk’ın takdir ettiği rızık, muhakkak sana ulaşacaktır. Dünyada yiyeceğin rızkın, takdir olunandan ne eksik ne fazladır. Öyleyse çalış, gayret et ama tevekkülden ayrılma! Eğer Cenâb-ı Hak, seni fakirlikle imtihan ederse afîf ol; yanlış yollara sapıp insanların elindekine göz dikme! Mevlâ’nın sana nasip ettiği İslâm nimetine razı ol. Zira ondan büyük nimet olamaz. Dünya nimetleri fânîdir ama İslâm nimeti ile nâil olacağın âhiret nimetleri bâkîdir.
Fazilet Takvimi