Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeryüzüne yeryüzü kadısına Hüküm ki: Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir Ve haksız yere insan öldürenin cezası ölüm Ve fitne, Arzı fesada verme, daha büyük suç adam öldürmekten
Sayfa 10 - DirilişKitabı okuyor
....Güneş devrilmiş Renkler solmuş Sesler kesilmişse Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan Ve çiçekler Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın Bil ki ölüm saati gelmiştir Senden uzak, kendimden uzak Tüm umutlardan ve her şeyden uzak Ben ölmüşümdür uzaklarda bir yerde...
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
Reklam
Ölüm kalım savaşlarında eşref saati bir kez çalar.Kaçırdın mı yandın.
Safdil adeti olduğu üzere güneşin doğuşuyla ve İngiltere ile Huronya’da gündüz borazanı denen horozun ötüşüyle birlikte uyandı. O güneş en tepeye gelene dek yataklarında miskin miskin yatan, ne uyuyabilen ne de uyanabilen, onca kıymetli saati yaşamla ölüm arasında gidip gelerek harcayan ve yine de hayatın kısalığından yakınan davetliler gibi değildi.
424 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Kütüphaneden rastgele seçtiğim ama beni oldukça tatmin eden bir kitaptı. Kurgunun anlatım şekli ve olayların veriliş sırasıyla, karakterlerle birlikte okuması zevkli bir kitaptı benim için. . Kitapta Tessa'nın bir günümüz bir de 1995'te yaşadıkları ile bir bölüm geçmiş bir bölüm günümüz şeklinde ilerliyor. Ama kafa karıştırıcı şekilde değildi benim için. Tessa 17 yaşındayken kendini ölü bir kız ve diğer kızların kemikleri ile birlikte bir tarlanın ortasında güneş çiçeklerinin üzerine bırakılmış olarak bulunur. Başarılı bir koşucu olan Tessa olay gününe dair 32 saati hatırlamamaktadır. Yaşadığı korkunç olay yüzünden terapi almakta ve bir yandan dava süreci yürümekte. Diğer yandan Tessa kızı Charlie ile normal bir hayat sürmeye çalışırken zanlı olarak hapiste olan Terrell'ın infaz edileceği gün yaklaşmakta. Öte yandan Terrel yetersiz kanıtlarla alelacele içeri tıkılmış biri ve onun suçsuz oldu una inanan insanlar var. Tessa'nın yatak odasının penceresinden görebilecek şekilde ekilen güneş şapkası çiçeklerini de ekmiş olmasının imkanı yok. Kitabın sonunu okuduğumda hem olayı hem de sonraki 17 yıldır yaşadıkları için gerçekten üzücü. Sürekli diken üstünde kafasının içinde taşıdığı diğer güneş şapkası çiçeklerini sesleri... Üstelik genç kızının neredeyse onun kendini güneş şapkası çiçeleri üstünde bulduğu yaşlarda olmasıyla koruma iç güdüsü... Katil ile ilgili kesin bir fikrim vardı aslında. Son bölümlere kadar da o olduğunu nasıl bulacaklarını okumayı bekledim. Ama gerçekten beklemediğim yerden geldi. Ve şahsen böyle kurguları çok severim.
Ölüm Çiçekleri
Ölüm Çiçekleri
Julia Heaberlin
Julia Heaberlin
Ölüm Çiçekleri
Ölüm ÇiçekleriJulia Heaberlin · Koridor Yayınları · 2017107 okunma
bütün ıstıraplarım, orada, o eşikte bitecek.. acaba hep böyle mi düşünürüz; ölümün mü, hayatın mı çocuğuyuz ? bu saati hangisi kuruyor, mevsimlerin eli mi, mutlak karanlığın parmağı mı? ölüm muhakkak ki bir akıbet. fakat madem ki hayat denen piyango beni teşkil eden adem parçasına isabet etmiş; madem ki kainat her zerresiyle benim için canlanmış, o halde duyumların cennetinde, bu acayip walt disney oyununda sonuna kadar payımı almalıyım. ”
Reklam
“… Dolayısıyla eğitim görmüş bir akla sahip olan bir insana ölüm karşısında sabırsız, heyecanlı veya kibirli değil, aksine onu doğal bir süreç olarak bekleyen biri olmak yakışır. Henüz doğmamış olan çocuğunun eşinin rahminden çıkacağını nasıl bekliyorsan, ruhunun bu kabuktan çıkacağı saati de öyle bekle.”
Sayfa 130Kitabı okudu
Ölüm Gelmişse
Bitmişse Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz şafaklar Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse Bir akşamüstü garipliği Sarmışsa her yeri Güneş devrilmiş Renkler solmuş Sesler kesilmişse
"O'na aidiz.Hayatı veren, onu alacağı saati belirliyor. Ama yüreğin türlü halleri var. Kuyularda feryat eden bir Yusuf var. Ve o feryadı bir duyan var. Ölüm var. Çünkü hayat var."
Sayfa 26 - KapıKitabı okuyor
Hayat dediğiniz ölüm ölüm sandığınız gerçek hayat
Reklam
Ölüm saati gelince insan yine çocuk olur.
Sayfa 183 - KırmızıkediKitabı okudu
Ölüm cezası alan Sokrates'in son sözleri:
“Ayrılma saati geldi ve kendi yollarımıza gidiyoruz, ben ölmeye, siz yaşamaya. Hangisinin daha iyi olduğunu yalnızca Tanrı bilir.”
Köleliğin sebebi
Karayiplerin 1640'lı yıllarda Brezilya'dan gelen şeker kamışı ile tanışması ise şeker üretimi ve beraberinde köle ticaretinde patlamaya yol açtı. Seker üretimi işine girmeye hevesli başka Avrupa ülkeleri de şeker kamışını yetiştirilmesi ve hadadın da yine kölelerin iş gücünden yararlandı. Sefalet, aşağılanma ve ölüm üzerine kurulu bu dehşet ve ticaret şeker çılgınlığına da yakıt olmuştur. Böylesine büyük bir insanlık dışı acımasızlık herkesin can attığı ama aslında kimsenin ihtiyaç duymadığı bir madde için sergilenmişti. Hem utanılası bir zulüm hem de anıtsal bir sağlıksızlık mirası üzerine kurulu şeker ticareti modern dünyaya damgasını vurmuş durumdadır.
Metabolizma
Yiyeceklerin metabolizmamızı yönlendiren enerjiyi sağladığı ve karşılığında metabolizmanın yaşamsal süreçleri yönlendirdiğidir. Ölüm mutlak bir tanımla "metabolizmanın yokluğu" olarak ifade edilebilir.
Sırası Gelince
acının vergisini verdik, gülün haracını ödedik. hüznü demirbaş defterinden düşmeye geldi sıra sen ki eyvan ağıtlarda sürekli ve ahşap bir gülümseme gibi durdun gözlerin bozkırdan devşirme yolların bozgundan derlenmiş karanlık yolcusu turnaların ve kurdun ey hüzünlere reâyâ olan derviş acının vergisini verdin, gülün haracını ödedin hüznü demirbaș defterinden düşmeye geldi sıra tarlalarla uzar gider al kısrak gökçe çiçek tozar durur sılalarla oysa ölüm, bir uçtan bir uca bir uzun kervansaraydır ki savrulur günü saati gelince yıkılır yırtıla yırtıla
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.