83 syf.
8/10 puan verdi
İvan İlyiç, başarılı bir hukuk kariyeri olan bir devlet memurudur. Yaşamı, mükemmel ve mutlu bir aile yaşamı ile toplumsal beklentilere uygun bir biçimde ilerlemektedir. Ancak beklenmedik bir hastalık onu yatağa bırakır. Bu hastalık süreci, İvan İlyiç'in yaşamını ve çöküşünün sorgulanmasına yol açar. Dostlarının ilk öğrenimi, doktorları ve ailesi, durumu hafife alarak İvan İlyiç'i yalnız bırakırlar. Hastalığı ilerliyor, acıları dayanılmaz hale gelir ve İvan İlyiç'in içsel bir gelişimi ortaya çıkar. Bu süreçte, yaşadıkların ne kadar yüzeysel ve anlamsız olduğunu fark eder. Ölüm korkusu ve acı içinde kıvranırken, son anlarında gerçek anlamda bir iç huzuru bulur ve ölümü kabul eder. Tolstoy'un bu eseri, sadece İvan İlyiç'in öyküsünü anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda okuyuculara hayatın anlamını, ölümün ve insanın varoluşu üzerinde derin bir düşünme fırsatı sunuyor. "İvan İlyiç'in Ölümü", insanın yüzeysel yaşam yeteneklerini ve toplumun dayattığı rollerin gerçek anlamını sorgulayan etkileyici bir klasik olarak kabul edilir. Tolstoy'a başlamak için tercih edilebilir.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202246k okunma
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Güle güle, Paula, kadın olarak elveda sana. Merhaba, Paula, ruh olarak hoş geldin. “Paula” her şeyden önce yaslı bir annenin kızına bir veda mektubudur. “Paula” yazar için bir çeşit kendi kendini teselli etme, kendi vicdanıyla hesaplaşma, iç sesini dinleme çabasıdır. Duygular üzerine derin bir meditasyon kitabı. Allende bu kitabından kurgudan
Paula
PaulaIsabel Allende · Can Yayınları · 201976 okunma
Reklam
83 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Ya yaşadığımız hayat, yaşamamız gereken bir yaşam değilse? Bunun nasıl ve ne zaman farkına varırız?,Acaba hayatlarımıza yönelik böyle bir sorgulama yaptık mı hiç? gibi sorgulamalara yönelten bir olay İvan İlyiç'in ölümü.. Her zaman gerektiği gibi yaşamaya özen göstermiş çalışkan,başarılı,kibar,titiz bir karekter hoş ve incelikli bir yaşam düsturu edinmiş bir şahıs İvan İlyiç.Bu yaşamı evlilik yaşamı ile hayal kırıklığına dönüşmesi ve yaşadığı talihsiz olay onu yaşadığı hayatın gerçekten yaşaması gereken yaşam olduğuna yönelik sorgulamaya ve yaşam ve ölüme dair farkındalığa yöneltir. Acı,yaşam ve ölüm arasında yaşadığı her şeyin koca bir yalandan ibaret olduğu yaşadığı fiziksel acıyı daha güçlü bir manevi acıya dönüştürür onca başarı ve maddiyat içinde olmasına karşın geçmişe dönüp baktığında sadece çocukluk dönemi sevinçlerini yeniden duyumsayabilmektedir onun harici erişkin hayatında ise pek az böyle duygular yaşamıştır ve dönüp baktığı bu geçmiş teki bu duygu eksikliği yaşamının bu son döneminde yaşamakta olduğu bu hayata yönelik eksikliğin,korkunç yalnızlığının ve acının farkına varmasına neden olmuştur. Evet..İvan İlyiç bu farkındalığa talihsiz bir olay sonucu ölüme yavaş yavaş sürüklendiği sırada sorguladığı yaşamı,çektiği acı ve yalnızlığının da etkisiyle geçte olsa kavuşmuş.Peki bizler de günümüzde hiç böyle bir sorgulama yaptık mı ? Yoksa bir acı olay sonrasında mı böyle bir sorgulamaya,farkındalığa yöneliyoruz? Bir olay sonucu yaşanılan hayata yönelik felsefi bir sorgulamaya yönelten başarılı bir kitap.Herkese iyi okumalar.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202246k okunma
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Hayat sahnesine hoş geldiniz.
Şahsına münhasır anlatımıyla, yine hayata bir yerlerden tutunmaya çalışan bir karakter üzerinden yaptığı bireyel ve toplumsal hicivlerle yer yer komedi yer yer dramla örülü kurgusuyla, toplamda 2 perdeyle okuyucuyu kısa sürede oyunun büyülü dünyasına çekmeyi başarmış. Gerçekle sahnenin iç içe geçtiği bu oyunumuz kurgusal ve üslupsal açıdan
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209.3k okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 28 days
MUTLAK SON ÖNCESİ
Kitabı iki başlık altında değerlendirebiliriz. Birincisi dönemim idam yöntemini sosyolojik açıdan ele alarak yapılan eleştirel yaklaşımlar ile bu ceza ve yönteminin yanlışlığı konusunda toplumun dikkatini ve desteğini sağlayamaya yönelik bölüm. İkincisi ise söz konusu idam yöntemi çerçevesinde idama mahkum edilen kişinin duygu durum değişikliğinin ruhta ve bedende yaşattıklarını okuyucunun yoğun bir empati duygusu eşliğinde hissetmesini sağlayan ikinci bölüm olarak ele alabiliriz. Çoğumuzun günlük hayatta yaşadığı şöyle bir duygu vardır. Önceden kesin olarak bilinen olumsuz şeylerin yaşanması anından önceki anlar aslında daha derin hissiyatlar oluşturur. Örneğin, ayrılık anından önceki süreç gibi, amansız bir hastalığa yakalanan ve ölümü kesin olan hastanın ölme anından önceki zamanları, çıkamayacağını bildiğiniz bir yangın yerinde yanmadan önce geçirdiğiniz süreç vb. örneklerdeki gibi bilinen mutlak son anın öncesi yaşanılanlar… İşte yazar, bu duygu durum değişikliğini, idam cezası gibi önceden planlanmış programlanmış bir süreç içinde, ölüm anı öncesi hissedilen korkunç acı gerçeklerin, hissiyatların, okuyucunun empati duygusuyla adeta mahkumun bulunduğu zindanın küçük penceresinden fiziksel ve mental olarak bakıyormuş gibi belli oranda hissedilmesini sağlayıp aynı zamanda politik olarak ta bu ceza ve yönteminin toplum tarafından da reddedilmesi duygusunu oluşturmaya çalışıyor.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023122k okunma
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
DOSTOYEVSKİ_ AFORİZMALAR
Dünyanın en büyük en harika yazarı Dotoyevski'nin Tüm çok harika aforizmalarından oluşan kitap oldukça güzel ve harika .1821, Moskova, Rusya doğdu1881, St. Petersburg,öldü. Rusya, karakterleri aracılığıyla insanların iç dünyalarını, ruh hallerini ve çatışmalarını ustalıkla anlatmaktadır. Okuyucuya derin bir duygusal deneyim sunmakla kalmayıp aynı zamanda toplumsal adaletsizliklere de ışık tutmaktadır. Dostoyevski, ölüm döşeğinde iken eşine şunları söylemiş; “Annâ, en üzüntülü ve sevinçli anlarımı seninle bölüştüm. Tek başıma aşamayacağım zorlukları seninle aştım.Dostoyevski'nin özgürlük, insanın kaderi, sevgi ve kötülük gibi problemlere yönelik ortaya koyduğu düşüncelerinin, Hristiyan teolojisi açısından önem taşıdığını Berdyaev felsefi açıdan temellendirmeye çalışmaktadır. Dostoyevski nihilizm ile inançsızlığı özdeşleyerek, inancın olmadığı bir yerde yıkımlardan, ölümlerden, kötülüklerden başka hiçbir şeyin olmayacağının altını çizer ve kahramanların yaşamı yazarın bu düşüncesine paralel gelişir.Şubat 1881'de vefat etti. Dostoyevski psikolojik romanın ve felsefi nihilizmin başlıca temsilcisi kabul edilmektedir. DOSTOYEVSKİ Bu dünyadaki en zor şey, kendi kendine sadık kalmaktı Acı ve üzüntü, vicdan ve derin bir yürek için her zaman zorunludur. Sadece derin sevgisi olanlar derin acıları hissedebilirler. Herkesin ruhunda kendi gizleri vardır
Aforizmalar
AforizmalarFyodor Dostoyevski · Siyah Beyaz Yayınları · 20201,827 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.