Karalama defterim
'Gebe' sözcüğü dilimizde şişmek anlamına gelir. Hamile kadının karnı şiştiği için gebe denmiştir. Ölen insan da bir müddet sonra şiştiği için 'gebermek' fiili türemiştir. Türkçe, ilginç bir dildir. Doğum ve ölüm aynı kökte. Böyle bir sürü örnek var, 'cen, cenin, cenaze'🤦‍♀️aklım yine boş şeylere çalışıyor. 😀
Kaç kalem tüketerek doldurulur ki bu hayat? Tanrı’ya inanan biri için bir kalem ucu tüketecek kadar bile etmez bu hayat. Doğar doğmaz ölmekte olan bu faniliğimiz ölümden başka ne karalayabilir ki hayat denen bu süslü sayfaya? Ya da doğum ile ölüm arasında var olan “yaşam” dediğimiz bu zamanı anlatamayan yazılı on binlerce kitap kadar uzun mu bu hayat? Bu göreceli paradokslar düşünen ve anlayan insanların yaşamına kim bilir ne kadar yüce bir anlam katıyordur? M.Akıncı
Reklam
Ahıska Soykırımının 76'ıncı yılı
AHISKA NERESİDİR? Adını Dede Korkut hikayelerinden alan Ahıska şuan da Gürcistan sınırları içerisinde bulunan ve Ardahan'a 15 km uzaklıkta olan bir beldedir. 14 eylül 1829 tarihinde imzalanan edirne anlaşmasıyla Ahıska'nın kaderi değişir. Ahıska çarlık Rusyaya savaş tazminatı olarak verilir. Ahıska Birgül idi gitti, Bir ehli dil idi
ESİR, YORGUN, YALNIZ, YERLİ VE ONURLU BİR ADAM: KEMAL TAHİR
Türk düşün ve yazın hayatının seçkin isimlerinden olan Kemal Tahir, 15 Nisan tarihinde İstanbul Vezneciler semtinde, İsmail Kemalettin adıyla dünyaya geldi. Kimliğinde 13 Mart olarak görünen doğum tarihi, 1917 yılında yapılan takvim değişikliğinden kaynaklanan bir yanlışlığın sonucudur. Babası 2. Abdülhamit'in hünkar yaverlerinden ve baş
Hayat Bir Armağan!
Doğum ile ölüm arasına sıkıştırılmış ve adı hayat konmuş olan zaman dilimi, bizlere hiç bir bedel ödemeden verilmiş olan bir armağandır. Bu armağanı alabilmeyi becermek gerekir.
Doğum, yaşamın başlangıcıdır. Bir insanın dünyaya gelmesiyle birlikte, yaşam serüveni de başlar. Yeni doğan bir bebek, dünyayı keşfetmeye, büyümeye ve öğrenmeye başlar. Yaşam, keşiflerle, deneyimlerle, sevinçlerle ve zorluklarla dolu bir yolculuktur. Her anıyla öğrenir, büyür, değişiriz. Yaşam, bazen bize güzellikler sunar, bazen ise bizi sınar. Ölüm ise yaşamın doğal ve her canlının yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Ancak ölüm, sadece bir son değil, aynı zamanda yaşamanın devamıdır. İnsanların ardında bıraktığı miraslar, hatıralar ve etkiler, onların ölümsüzlüğünü sağlar. Ölüm, her hikayenin son cümlesidir. Ama ölüm, yaşamın sonu değil, hikayenin sonudur; ve fakat hikaye, ölümsüzdür. Ancak ölümün ardında bıraktığı anılar, izler ve etkiler sonsuzluğa uzanır. Ey kara toprak, şimdi aldın onu? Yüreğimizde yangın, gözlerimizde yaş oldu. Güneş düşerken ufuklara, o bir daha doğmayacak mı? Sesini duyamayacak mıyız artık, o güzelim tınıyı? İnsanın ruhu, bir şekilde yaşamaya devam eder; sevdikleriyle, hatıralarıyla, eserleriyle. Her ne olursa olsun, ölümün karanlığıyla yüzleşmek insana yaşamın değerini hatırlatır. Çünkü ölüm, yaşamın ta kendisidir; ikisi birbirini tamamlayan, birbirine karışan birer parçadır. Ve belki de ölüm, insanı gerçekten yaşamaya davet eden en derin sırdır... Keşke hiç kimse ölmese.... 😔
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.