"Milliyetçiliğin birinci erdemi, her sorun için bir çözümden çok bir sorumlu bulmak değil midir?"
Bir halkın korkmaya başladığı andan itibaren dikkate alınması gereken şey, bu tehdidin gerçekliğinden çok korkunun gerçekliğidir.
-Gelecek, umutlarımızın mı yoksa karabasanlarımızın mı yarını olacak? Özgürlükle mi donanacak, yoksa kölelikle mi? Sonuçta bilim kurtuluşumuzun mu aracı olacak yoksa felaketimizin mi? Bir Yaratıcı’nın aydın yardımcıları mı olacağız, yoksa felaketin adi büyücü çırakları mı? Daha iyi bir dünyaya doğru mu gideceğiz, yoksa ’’Dünyaların En İyisine’’ mi?
Ben geleceğin hiçbir yerde yazılı olmadığına gönülden inanıyorum,gelecek bizim ona yaptıklarımız olacak. Bazıları anlamlı anlamlı göz kırparak, Doğulu olan bana ''ya kader?'' diye soracaktır. Buna hep yelkenli için rüzgar neyse, kaderin de bir insan için aynı şey olduğu cevabını veriyorum. Dümen başında ki insan rüzgarın nereye eseceğine karar veremez, ne şiddetle eseceğine de ama kendi yelkenini yönlendirebilir.
Sayfa 84 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dilinizin küçümsendiğini, dilinizle alay edildiğini, kültürünüzün aşağılandığını hissederseniz, farklılığınızın işaretlerini abartılı bir gösterişle sergileyerek tepki verirsiniz; tersine size saygı duyulduğunu hissettiğiniz de, yaşamayı seçtiğiniz ülkede bir yeriniz olduğunu hissettiğiniz de daha farklı davranırsınız.
Sayfa 39Kitabı okudu
Her insanin kimlik dilini koruma ve onu ozgurce kullanma hakkinin en kucuk bir anlam sapmasi olmadan acikca ortaya konmasi ve araliksiz kollanmasi temeldir. Bu ozgurluk bana inanc ozgurlugunden daha onemli geliyor; din bazen ozgurluk dusmani ve temel kadin ve erkek haklarina aykiri doktrinleri koruyor; ben kendi hesabima, ozgurluklerin kaldirilmasini savunanlarin ifade ozgurlugunu ve cesitli nefret ve kolelik doktrinlerini savunmayi icime sindiremezdim; buna karsilik, her insanin kendi dilini konusma hakkindan yana tavir koymak bu cesit bir tereddut uyandirmazdi.