“Olayın nasıl vuku bulduğunu uzun uzadıya tekrarlayıp duruyordu Gustave, oysa önemli olan o değildi ki; yine kelimelerin ayrıntısına boğulmuştuk bile.”
İnsan yaşamının gerçek sürüklenmesini öyle süslü püslü cümlelerle değil de gerçeğin ta kendisiyle anlatan bir roman Gecenin Sonuna Yolculuk. Ayak uyduramayan, oradan oraya sürüklenen insanların
Tam bir kış insanı olmama rağmen bu kitap çok sevdigim soğuk havalara karşı bende ürpertici bir korku hissettirdi. Jack London'ın yanılmıyorsam okudugum ilk kitabı. Bana bir tık The Revenant havası verdi. Filmi izleyenleriniz varsa kitabı okuduğunda benzer duygular hissedecektir. -50'den bile soğuk havalarda, buzlu ve karlı yollarda tek başına olmak, ıslanmak, soğuktan donmak insana ölümle burun buruna geldiğini hissettirir. Ölüm korkusu ise hayatta kalmak için deliler gibi çırpınmaya yol açar. Kitapta bütün bunları okurken sanki uzaktan izliyormuş ve yaşam mücadelesi veren kahramanımızı kurtarabilmek için çabalıyormuş gibi hissettim. Hayatlarımızın pamuk ipliğine bağlı olduğunu, onu korumak için fazlasıyla dikkatli olmamız gerektiğini düşündüm. Kuzey Kutbu, belki de ben senin maceraların için yeterince cesur değilimdir.
Ateş YakmakJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202311.6k okunma
"Ölüm her an beni kolaylıkla yakalayabilir fakat ben olabildikçe yaşamaya ve ölümden uzak durmayaya bakmalıyım. Er veya geç ölümle burun buruna geleceğim kesin ama ondan korkmuyorum, tek istediğim şey, yaşadıkça kendime ve başkalarına yararlı olmak."
Uzun süredir okumak istediklerimdendi ancak baskısı tükenmişti ve bir süre ulaşmak neredeyse çok zordu. Sonunda edinebildim. Ve beklediğimden çok daha sürükleyici buldum. Romanı işçiler ha kazandı ha kazanacak yürek taşkınlığıyla okudum. Üzerine çok konuşulması gereken bir kitap için üç beş laf etmenin beni asla tatmin edemeyeceğini ise şimdiden
izin için elimde yine muhteşeme bir kitap var. Beyin cerrahı olan Paul Kalanıthı'den "Son Nefes Havaya Karışmadan" Kitap yazarın ilk ve son kitabı. Paul akademik kariyerinin zirvesine çıkmasına çok az kalmışken henüz otuz altı yaşındayken kansere yakalanan başarılı beyin cerrahı. Kansere yakalandıktan sadece 22 ay sonra ölüyor. Hayal ettiği her şeye veda ediyor. Kitabında kanser oluğunu öğrendiği zamandan itibaren ki yaşantısını anlatmış. Öleceğini bile bile hayallerinden vazgeçmiyor ve son ana kadar mücadele ediyor.
.
Paul bu kitabı insanların ölümü anlamaları ve bu fikir ile yüzleşmeleri için yazıyor. Dünyadan gitmeden kendisinden bir şeyler bırakmak ve insanlığa son kez yararlı olmak istiyor. Kitabında hem bir doktor gözünden görüşlerini hem de hasta olarak görüşlerini anlatmış. Paul bir nevi ölümü hastaları üzerinden gözlemlerken kendi de tecrübe etmiştir. Kitabın sonunda Paul bir kahraman edasıyla hayatı terk etmiş. Belki de kitapta beni en etkileyen yer burasıdır. Gerçi başınan sonuna etkiledi diyebilirim. Okurken sürekli ölümle burun buruna geleceksiziniz. İyi okumalar.