Yirmi dört saate hapsolmak
Mükemmel bir Stefan Zweig kitabı daha okuduğumu düşünüyorum. Her zamanki gibi harika psikolojik çözümlemeler yapılmıştı kitapta. Cinnet hâlindeki insanları anlatmada usta bir yazardır Zweig. Onun kitaplarını okurken karakterlerini anlatışına odaklanırsanız çok şey kazanırsınız.
Kitap çok sürükleyiciydi, sürekli sonra ne olacak diye düşünerek
Adalet için savaşan eski bir köle. Artık var olduğuna inanmayan, inzivaya çekilmiş bir savaşçı. Kaderlerini birleştiren karanlık bir sihir. Küçük bir çocukken artık unuttuğu vatanından koparılıp alınan Tisaanah, keskin zekâsı ve sihrin küçük dokunuşu sayesinde hayatta kalmayı öğrenmişti. Ama özgürlüğünü satın almaya çalıştığı gece neredeyse canından olacaktı. Ardında bıraktığı en yakın arkadaşını kurtarmak için çırpınırken dünyanın en güçlü hünerciler örgütü olan birlikleri bulmak üzere yola çıktı. Ancak onlara katılabilmek için, birliklerden nefret eden ve uzun bir süre önce kendini dünyaya kapatan yakışıklı ateş hünercisi Maxantarius Farlione’nin yanında çıraklık eğitimini tamamlaması gerekiyordu. Birliklerin gizemli niyetleri doğrultusunda, yaklaşan savaşta kendini kanıtlamak zorunda kalmıştı. Ama Maxantarius’a karşı beslediği duygular çok daha büyük bir tehlike yaratıyordu. Adamın unutmak istediği kanlı geçmiş, Tisaanah için geleceğin anahtarı olabilirdi... belki de onları yıkıma götürecek olan şeydi. Ardında bıraktığı insanları kurtarmak için her şeyi yapacaktı; birliklerin ölümcül oyunlarında kumar oynamak, kalbini kurban etmek anlamına gelse bile. Ölümle işbirliği yapmak anlamına gelse bile...
Hiçbir Dünyanın Kızı ~ Carissa Braodbent
| Daughter of No Worlds |
“hiçbir dünyanın kızıyım ve bütün dünyaların kızıyım”
• adalet için savaşan eski bir köle ve artık var olduğuna inanmayan, inzivaya çekilmiş bir savaşçı.
• çok küçük yaşta annesinden ve vatanından koparılan Tisaanah, zekası ve sihrin küçük dokunuşu sayesinde hayatta kalmayı öğrenmiştir fakat hayatını satın almaya çalıştığı gece neredeyse canından olacaktı.
• Tisaanah en yakın arkadaşını köle tacircilerinin yanında bırakmak zorunda kalır ve onu kurtarmak için savaşırken dünyanın en güçlü hünerciler örgütüne sığınır ve onlarla birlik olmak ister. ancak onlara katılabilmek için, birliklerden nefret eden ve uzun süre önce kendisini dünyaya kapatan ateş hünercisi Maxantarius’un yanında çıraklık eğitimini tamamlaması gerekmektedir.
• Tisaanah ardında bıraktığı insanları kurtarmak için her şeyi yapacaktı; birliklerin ölümcül oyunlarında kumar oynamak, kalbini kurban etmek anlamına gelse bile. ölümle iş birliği yapmak anlamına gelse bile..
Ölenlerimizi Analım !
King’in en çok okunan kitabı , ilk okumaya başlayan , hemen bu kitapla başlar ki bence yanlış bir seçim olur , çünkü king her zaman bu konuda ve derinlikte kitap yazan bir yazar değildir . Bir çok şekilde ve konuda kitapları vardır , King okumak gerçekten başlı başına bir uğraştır . Sizi bambaşka yerlere duygulara ve anlara götürür , bu kitapta hem korku hemde dram konulu öğeler işleniyor , Creed ailesinin esrarengiz dramı , ölümle olan imtihan , sevginin gücü , çok sevilen birinin elinizden alınınca neler neler yapılacağını , ne kadar ileri gidileceğini , elinizde böyle bir sihirli değnek olsa her seferinde bunu kullanmak istediğinizi, sanki bir alkol veya kumar alışkanlığı gibi , içinden çıkılamaz bir olaylar bütünü , konuyu ve neyi bahsettiğimi açıklamıyorum , zaten kitap okuduktan sonra incelemeyi okumak her zaman daha sağlıklı , önce bu ağır dramı iliklerinizde hissedin daha sonra inceleme ile ölenlerimizi analım .
Zengin Koca Benim
ZENGİN KOCA BENİM
PINAR BOYLU GOGULAN
Herkese Merhabalar Benim kitap dostlarım.
Ben yine bir baş ucu kitabıyla geldim. ya bayılıyorum böylesine yer yön gösteren kitaplara. Ah zengin koca hayalleri, kız kollarını açıpta bizi mi bekleyecekti. Bence davul bile dengi dengine. Şu dizilerde, kitaplarda okuduğunuz gibi olmuyor hayat. Evet belki
#artemisaşkına Maça Kızı deyip durdular, eh ben de merak ettim. Baya da kalın bir kitap, ayracını sevdim. Hikayeye sıra gelince, üzgünüm beklediğim gibi çıkmadı. Bunun kapak ve kitap ismiyle alakası var tabi. Kafada farklı şeyler çağrışıyor ister istemez. Yani şöyle hileli hurdalı işler, ekşını bol şeyler bekledim. Kaos eşittir ben.
Nazlı -kendisinden Naz olarak bahsedilmesini istiyor, sinirleniyor benden söylemesi- Kıbrıs'ın en gözde kumarhanesine gidiyor. Gezmek için değil, kumar oynayacak. Ama kötü bir haberim var, hatun kağıtları sayıyor. Yakalanırsa bitti. Çok büyük oynuyor ve durmaya niyeti de yok. Para lazım, sevdiği adamın tedavisi için. Derken masa boşalıyor ve Türkiye'nin ünlü işadamı Bora masaya oturuyor. Kazandığının 2 katını alacak eğer kazanırsa. Seçtiği kart ise #maçakızı8
Gelin görün ki maça kızı Naz'a ihanet ediyor, kaybeden oluyor. Ama tek kaybettiği bu değil, hayatını da kaybetmek üzere. Çünkü Bora kumarhanenin sahibi. Ruh hastası Bora bu işten kurtulması ve Anıl'ın tedavisi için ona bir teklifte bulunuyor. 8 ay sevgilisi gibi davranacak, sözünden çukmayacak. 8. Ayın sonunda düğününde ölecek!
Sizce ne olacak? Siz aşkınız için sonu ölümle biten büyük bir teklifi kabul eder miydiniz?
Bu arada Nazlı'nın çok iyi bir matematikçi, sayılarla takıntısı olan bir yarı deli olduğunu da eklemeliyim. Hikayede bir takım mafyatik işler de dönüyor hainler, düşmanlar da var. Bakalım düğüne kadar Naz hayatta kalabilecek mi? Zira Bora çok da aklıselim görünmüyor
